akşamlar

listen to the pronunciation of akşamlar
التركية - الإنجليزية

تعريف akşamlar في التركية الإنجليزية القاموس.

akşam
evening

We arrived here at six yesterday evening. - Buraya dün akşam altıda geldik.

My water broke on the evening of the predicted birth date. - Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..

akşamlar hayrolsun
(Konuşma Dili) Good evening
iyi akşamlar
good evening

Good evening. I'd like a glass of milk. - İyi akşamlar. Ben bir bardak süt istiyorum.

Good evening. I'd like a glass of whole milk. - İyi akşamlar. Bütün bir bardak süt istiyorum.

akşam
dark

I have to be home tonight before it gets dark. - Bu akşam hava kararmadan önce evde olmak zorundayım.

It will get dark earlier this evening, as it is raining. - Yağmur yağdığı için hava bu akşam daha erken kararacak.

akşam
night

On Friday night, three men came into Mr White's hotel and asked for rooms. - Cuma akşamı, üç adam Bay White'ın oteline geldi ve üç oda istedi.

He worked from morning till night. - O, sabahtan akşama kadar çalıştı.

akşam
p.m

We were arriving in Chicago at 9:00 p.m. - Akşam 09:00'da Chicago'ya varıyorduk.

The show will be on the air at 7 p.m. - Gösteri akşam saat yedide yayında olacak.

akşam
sunset
iyi akşamlar
good afternoon
Akşam
in evening
akşam
{i} eve

We arrived here at six yesterday evening. - Buraya dün akşam altıda geldik.

My water broke on the evening of the predicted birth date. - Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..

akşam
vespertine
akşam
dew fall
akşam
last night, yesterday evening
akşam
time from 12: 00 noon to midnight
akşam
evening; in the evening
akşam
eventide
akşam
of evening

We're going to visit the Sun. But in the cool of evening! - Biz güneşe gideceğiz, ama akşam serinliğinde gideceğiz!

akşam
the sunset hour, the time of the first evening prayer
akşam
tonight, this evening
akşam
in the evening

In the morning I usually drink coffee, in the evening I drink tea. - Genellikle sabah kahve, akşam çay içerim.

My grandmother goes for a walk in the evening. - Büyükannem akşam yürüyüşe gidiyor.

akşam
evenfall
akşam
sundown
iyi akşamlar demek
wish smb. good night
iyi akşamlar demek
bid smb. good night
İyi akşamlar!
Good evening!
ıyi akşamlar
Have a nice evening
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) MAGARİB
Akşam
(Osmanlı Dönemi) AŞİ
Akşam
abend
Akşam
(Osmanlı Dönemi) MÜSY
Akşam
abıngı
akşam
Akşam ezanı
akşam
bakınız: akşam namazı
akşam
Gündüzün son ve gecenin ilk saatleri: "Kendisini ilk defa yakından akşam sofrasında gördüm."- F. R. Atay
akşam
Akşam vakti kılınan namaz
akşam
Akşam namazı
akşam
Gece: "Şimdi, gelelim dün akşam bahsi geçen yüzük hikâyesine..."- Y. K. Karaosmanoğlu
akşam
Gündüzün son ve gecenin ilk saatleri
akşam
Gece

Mary'e bu gece yemek hazırlaması için izin vereceğiz. - Mary'nin bu akşam bizim için akşam yemeği hazırlamasına izin vereceğiz.

akşam
(Osmanlı Dönemi) mağrib
akşamlar
المفضلات