aircraft

listen to the pronunciation of aircraft
الإنجليزية - التركية
uçak

Arkadaşım uçak mühendisliğinde okuyor. - My friend is studying aircraft engineering.

Lütfen uçak kapıya varıncaya kadar oturmuş olarak kalın. - Please remain seated until the aircraft arrives at the gate.

tayyare
(Havacılık) planör
(Askeri,Havacılık) hava aracı
uçaklar

Sırplar 1999'da bir Amerikan F-117'sini düşürdüklerinde insanlar şaşırdılar. Aslında F-117 gibi gizli uçaklar dahil tüm Amerikan askeri uçakları zarar görebilirler. - People were shocked when the Serbs shot down an American F-117 in 1999. Indeed, all American military aircrafts are vulnerable including stealth aircrafts like the F-117.

Pervaneler, yüksek hızlı uçaklarda kullanılmaz. - Propellers are not used on high speed aircraft.

hava araç
(Askeri) HAVA ARACI: Uçak, helikopter, balon, kabili sevk balon gibi, havada seyrüsefer için imal edilmiş her türlü araç. 2. bkz: "active aircraft; inactive aircraft inventory; nonprogram aircraft. ; program aircraft; reserve aircraft; supporting aircraft; unit aircraft"
hava taşıtı
(Havacılık) helikopter
bomber aircraft
bombardıman uçağı
aircraft engineer
uçak mühendisi
aircraft store
(Askeri) UÇAK YÜKÜ: Uçağın içinde veya dışında taşınması amaçlanan uçuş esnasında uçaktan ayrılacak veya ayrılmayacak ve uçağın süspansiyon ve bırakma tertibatına takılan herhangi bir parça. Uçak yükleri iki kategori halinde sınıflandırılmıştır; a. HARCANAN YÜKLER: Bunlar, füze, roket, bomba, nükleer silah, mayın, torpil, aydınlatma mühimmatı, sonar şamandıraları, su altı ses sinyal cihazı ve buna benzer diğer parçalar gibi normal olarak uçuş sırasında uçaktan ayrılan parçalardır. b. HARCANMAYAN YÜKLER: Bunlar tank (yakıt ve sprey) ve bunları dağıtan borular; yakıt bütünleme ikmali, tepkime, arttırma, top, elektronik karşı önlem ve veri bağlantı bölme ve yuvaları; bomba salanlar; bomba depoları, uzaktan komuta cihazları, ve diğer benzer parçalar gibi normal olarak uçuş sırasında uçaktan ayrılmayan parçalardır
aircraft armament
(Askeri) uçak silahları
aircraft engines
uçak motorları
aircraft handover
(Askeri,Havacılık) uçak devir teslimi
aircraft inspection
(Askeri,Havacılık) uçak muayenesi
aircraft stand
(Havacılık) uçak park yeri
aircraft carrier
uçak gemisi
aircraft computer
uçak bilgisayarı
aircraft construction
uçak inşaatı
aircraft electronics
uçak elektroniği
aircraft engine
uçak motoru
aircraft equipment
uçak teçhizatı
aircraft equipment
uçak donatısı
aircraft equipment
uçak techizatı
aircraft factory
uçak fabrikası
aircraft fuel
uçak yakıtı
aircraft hangar
uçak hangarı
aircraft industry
uçak sanayi
aircraft industry
uçak endüstrisi
aircraft intercommunication system
uçak dahili konuşma sistemi
aircraft interphone system
uçak dahili telefon sistemi
aircraft shed
uçak hangarı
aircraft station
uçak istasyonu
aircraft to target
uçaktan hedefe
aircraft tyre
uçak lastiği
aircraft carrirer
Uçak gemisi
aircraft registration
(Havacılık) Sivil uçakları tanımlayan, genellikle kuyruklarına yazılan, alfanumerik kayıt bilgisi
aircraft tow tractor
uçak çekme aracı
aircraft accident
(Askeri) UÇAK KAZASI: Bir hava aracının, personel hatası ve malzeme yetersizliği yüzünden, herhangi bir şekilde hasara uğraması, personelin ölmesi veya ağır surette yaralanması
aircraft accident inquiry
(Askeri) uçak kazası incelemesi
aircraft ammunition
(Askeri) uçak cephanesi
aircraft ammunition
(Askeri) hava mühimmatı
aircraft armament
(Askeri) TAYYARE SİLAHLARI: Bak, "armament"
aircraft armorer
(Askeri) TAYYARE SİLAHÇISI: Tayyare makinalı tüfeği, tayyare topu, bomba salanlar (bomb rack), bomba salış tertibatı, silah desteği ve taretler ile işaret ve aydınlatma mühimmatı gibi diğer tayyare silah ve malzemesinin birlik bakım ve muayenesini yapan kimse
aircraft armourer
(Askeri) uçak silahçısı
aircraft arresting barrier
(Askeri) UÇAK DURDURMA ENGELİ: Zorunlu inişlerde ve başarısız kalkış denemelerinde ileri momentumu karşılamak ve durdurmak için kullanılan ve uçağın kancasından bağımsız olarak çalışan bir tertibat. Ayrıca bakınız, "aircraft arresting system"
aircraft arresting cable
(Askeri) UÇAK DURDURMA HALATI: Uçak durdurma tertibatının kalkış pisti veya uçuş güvertesi boyunca esneyen ve uçak tarafından yakalanan kısmı. "Aircraft arresting wire" olarak da bilinir
aircraft arresting gear
(Askeri) UÇAK DURDURMA TERTİBATI: Normal veya zorunlu inişlerde veya başarısız kalkış denemelerinde ileri momentumu durdurmak ve kancayla teçhiz edilmiş uçağı yakalamak için kullanılan bir tertibat. Ayrıca bakınız, "aircraft arresting system"
aircraft arresting hook
(Askeri) UÇAK DURDURMA KANCASI: Uçak durdurma tertibatı tarafından yakalanmak üzere uçağa monte edilmiş bir tertibat. Ayrıca bakınız: "aircraft arresting system"
aircraft arresting system
(Askeri) UÇAK DURDURMA SİSTEMİ: Bir dizi parçadan meydana gelen, uçağı durdurmak ve normal veya zorunlu inişlerde veya başarısız kalkış denemelerinde ileri momentumunu durdurmak için kullanılan bir sistem. Ayrıca bakınız: "aircraft arresting barrier; aircraft arresting gear; aircraft arresting hook"
aircraft arresting wire
(Askeri) bkz: "aircraft arresting cable". Ayrıca bakınız: "aircraft arresting system"
aircraft arrestment
(Askeri) uçak durdurma
aircraft arrestment
(Askeri) UÇAK DURDURMA: Harici araçlar kullanılarak uçağın kontrollü bir şekilde durdurulması
aircraft battery
(Havacılık) uçak bataryası
aircraft block speed
(Askeri) UÇAK BLOK SÜR'ATİ: Kalkış, tırmanma, alçalma, aletli yaklaşma ve iniş göz önüne alınarak bir uçuş süresine göre ayarlanmış ve sıfır rüzgar koşullarında hesaplanıp deniz mili cinsinden ifade edilen gerçek hava hızı
aircraft call sign
(Havacılık) uçak arama işareti
aircraft camera
(Askeri) TAYYARE FOTOĞRAF MAKİNASI: Havadan fotoğraf almak için kullanılan makine. Buna "aerial camera" da denir
aircraft captain
(Askeri) bkz: "aircraft commander". AIRCRAFT CARGO TIE-DOWN DEVICE: UÇAK YÜK BAĞLAMA MALZEMESİ: Bak. "cargo tie-down device"
aircraft captain
(Askeri) uçak komutanı
aircraft cargo
hava kargosu
aircraft cargo
uçak kargosu
aircraft cargo tie down fitting
(Askeri) UÇAK YÜK BAĞLAMA TERTİBATI: Bak. "cargo tie-down fitting"
aircraft carrier
(Askeri) UÇAK GEMİSİ; TAYYARE GEMİSİ: Tayyareler için üs vazifesi görmek üzere inşa edilmiş gemi. Kısaca "carrier" de denir. Ayrıca bakınız: "noncapital ship"
aircraft carrier
uçak taşıyıcı
aircraft carrier, nuclear
(Askeri) nükleer güçlü uçak gemisi
aircraft carrier; carrier; curriculum vitae
(Askeri) uçak gemisi; kariyer; özgeçmiş
aircraft category
(Havacılık) uçak kategorisi
aircraft climb corridor
(Askeri) UÇAK TIRMANMA KORİDORU: Bir havaalanına olan yatay ve dikey uzaklığı tanımlanmış, kontrol edilen hava sahaları
aircraft cockpit video; air cushion vehicle; armored combat vehicle
(Askeri) uçak kokpit videosu; hava yastıklı araç; zırhlı muharebe aracı
aircraft commander
(Askeri) UÇAK KOMUTANI: Yetkili bir makam tarafından bir uçakta komutan olarak atanan ve uçağın harekatının güvenliğinden ve verilen görevin başarılmasından sorumlu olan mürettebat üyesi
aircraft compass
(Askeri) uçak pusulası
aircraft compass
(Askeri) TAYYARE PUSULASI: Çok kere manyetik olan tayyare pusulası. Bu pusula, düz rota ile uçuşlarda tayyarenin uçmakta olduğu istikameti tayinde veya kestirme (cross bearing) ile tayyarenin mevkiini tayin için kullanılır
aircraft conflict
(Havacılık) uçak karşılaşmaları
aircraft control and warning system
(Askeri) UÇAK KONTROL VE İKAZ SİSTEMİ: Uçağın hareketini kontrol etmek ve bildirmek üzere kurulmuş bir sistem. Bu sistem gözetleme imkanlarını (radar, pasif elektronik, görsel ve diğer araçlar), kontrol merkezini ve gerekli muhabere araçlarını içine alır
aircraft control unit
(Askeri) UÇAK KONTROL BİRİMİ: Gerek uçakların kontrolünü, gerekse uçakların veya birliklerin taktik kontrolünü yapan kontrol görevlilerini de içine alan tesis ve personeli kapsayan bir birim
aircraft crew member
(Askeri) TAYYARE PERSONELİ: Uçuş halindeki bir tayyarede, tayyarenin hareket ve faaliyeti için gerekli görevleri yapan bir şahıs
aircraft damage
(Askeri) TAYYARE HASARI: Personel hatası veya malzeme yetersizliğinden bir hava aracında meydana gelen bir kazanın sebep olduğu tam veya kısmi hasar. Düşman tesiriyle meydana gelen hasar, normal olarak, muharebe hasarı (Battle damage) dır
aircraft damage
(Askeri) uçak hasarı
aircraft data
(Havacılık) uçak bilgisi
aircraft defective
(Askeri) arızalı uçak
aircraft defective
(Askeri) ARIZALI TAYYARE: Emniyetle göreve çıkışına engel malzeme arızası veya personel noksanı bulunan bir hava aracı
aircraft detection device
(Askeri) TAYYARE ARAMA CİHAZI: Tayyarelerin havadaki yerlerini esas alarak, görerek veya elektriki vasıtayla tespite yarayan cihaz
aircraft dispatcher
(Havacılık) uçak sevk memuru
aircraft dispersal area
(Askeri) UÇAK DAĞILMA SAHASI: Uçakların düşman hava baskınlarına karşı daha güvenli oldukları, özellikle park etmiş uçakların dağılması için tasarlanmış askeri bir tesis üzerindeki saha
aircraft equipment
(Havacılık) uçak ekipmanı
aircraft fault diagnosis
(Askeri) TAYYAREDE ARIZA KONTROLÜ: Bak. "trouble shooting"
aircraft flat pallet
(Askeri) UÇAK YÜK RAFI: Özel olarak belirlenmiş yüklerin taşınması ve muhafazası için yapılmış dayanıklı raf. Bu raflar özellikle uçaklara monte edilmek üzere tasarlanmıştır. Ayrıca bakınız: "palletized unit load"
aircraft g file
(Askeri) TAYYARE TEKNİK TALİMNAMESİ: Faal durumdaki her hava aracında bulundurulan dosya. Bu dosya, tayyarelerin gözle muayene sistemini gösteren bir nüsha ile söz konusu hava aracı ve motorunun çalışması ve hizmete hazırlanmasıyla ilgili teknik talimatı ihtiva eder
aircraft g file
(Askeri) uçak teknik talimnamesi
aircraft guidance
(Askeri) TAYYARE GÜDÜMÜ: Bak. "Terminal guidance"
aircraft guidance
(Askeri) uçak güdümü
aircraft guide
(Askeri) bkz: "aircraft marshaller"
aircraft guide
(Askeri) uçak yer kılavuzu
aircraft handover
(Askeri) UÇAK DEVİR TESLİMİ: Uçağın bir yetkili makamdan diğerine geçirilmesi
aircraft hanger
uçak hangarı
aircraft incident
(Askeri) uçak olayı
aircraft incident
(Havacılık) uçak arızası
aircraft industry
uçak sanayii
aircraft inspection
(Askeri) UÇAK MUAYENESİ: Uçakta varolan ve muhtemel arızaları çıkarmak için uçağın yapısal unsurlarının parçalarının ve sistemlerinin sistematik olarak muayenesi, kontrolü ve denenmesi işlemi
aircraft intermediate maintenance department
(Askeri) uçak acil bakım kısmı
aircraft landing mat
(Askeri) TAYYARE PİST HASIRI, PORTATİF PİST: Acele inşa edilen pistlerde kaplama teşkil etmek üzere, bir miktar ıskaranın süratle birbirine tespiti suretiyle meydana gelen fabrikasyon, portatif çelik hasır
aircraft loading table
(Askeri) UÇAK YÜKLEME ÇİZELGESİ: Kuvvet birlik komutanı tarafından kullanılan ve herbir uçağa fiilen yüklenen yükle ilgili bilgileri kapsayan veri çizelgesi
aircraft main deck
(Havacılık) uçak ana güvertesi
aircraft manifest
(Ticaret) uçak manifestosu
aircraft marshaller
(Askeri) UÇAK YER KILAVUZU: Uçağın yerdeki hareketini, piste giriş ve çıkışını, park edişini, dönüşlerini, görsel veya diğer araçlarla idare etmek üzere eğitilmiş kişi. Ayrıca uçak kılavuzu olarak da bilinir
aircraft marshaller
(Askeri) uçak yer kılavuzu
aircraft marshalling
(Askeri) TAYYARELERİN TERTİPLENMESİ: Bak. "aircraft parking"
aircraft marshalling area
(Askeri) UÇAK TOPLANMA BÖLGESİ: Uçakların kalkıştan önce ve inişten sonra toplandıkları bölge
aircraft mission equipment
(Askeri) UÇAK GÖREV TEÇHİZATI: Belirli bir görevi başarabilmesi için uçağa yerleştirilmesi gereken teçhizat
aircraft mix
(Havacılık) farklı uçak tipleri
aircraft modification
(Askeri) UÇAK TADİLATI: Üretim biçiminde veya üretilmiş olan parçalarda bir değişiklik yapılarak uçağın fiziksel özelliklerinde meydana getirilen değişiklikler
aircraft monitoring and control
(Askeri) UÇAK GÖZETİM VE KONTROLÜ: Nükleer silahlara veya nükleer silah sistemlerine başlık takılması, tapa takılması ve bunların emniyete alınması işlemlerinin izlenmesi ve kontrolü için uçağa yerleştirilen teçhizat
aircraft noncrew member
(Askeri) MÜRETTEBAT DIŞI TAYYARE PERSONELİ: Uçuş halindeki bir tayyarede görevle ilgili fakat tayyarenin çalışması bakımından zaruri olmayan hizmetleri yerine getiren kimse
aircraft observer
(Askeri) HAVA GÖZETLEYİCİSİ: Esas görevi, tespit edilen münasip hedef üzerine telsizle hemen ateş tanzim etmek olan, topçu veya zırhlı birliklere mensup bir şahıs. Ayrıca bakınız: "air observer". AIRCRAFT OUT OF COMMISSION FOR PARTS: PARÇA BEKLEYEN HAVA ARACI: Parça noksanlığı dolayısıyla gayri faal halde bulunan hava aracı
aircraft on ground
(Sigorta) yerdeki uçak
aircraft pallet
(Havacılık) uçak paleti
aircraft parking
(Askeri) HAVA ARAÇLARININ PARK EDİLMESİ; TAYYARELERİN PARK EDİLMESİ: Rule yapan hava araçlarının optik veya diğer şekilde verilecek işaretlerle, önceden kararlaştırılmış yerlere sevki
aircraft parking
(Askeri) uçakların park edilmesi
aircraft picketing
(Havacılık) uçağın emniyete alınması
aircraft picketing
(Askeri) uçağın yere tespiti
aircraft picketing
(Askeri) UÇAĞIN YERE TESPİTİ: Açıkta park edilmiş bir uçağın hava koşulları veya park alanının durumundan dolayı kendi kendine hareket etmesini önlemek için uçağa yerleştirilen teçhizat
aircraft plotter
(Askeri) TAYYARE PLOTLAMA ALETİ; TAYYARENİN TERSİM ALETİ: Bir tayyarenin hakiki uçuş yolunun zemin üzerindeki izini, planlanmış rotasını, mevki hatlarını ve istikamet açılarını hava haritasına işaretlemek için kullanılan bir cihaz
aircraft position
(Havacılık) uçak konumu
aircraft proximity
(Havacılık) uçağın yakin geçmesi
aircraft rectification
(Askeri) TAYYARE REKTİFİKASYONU: Tayyare ve tertibatı veya ana kısımlarını hizmete elverişli hale getirmek üzere yapılan düzeltme veya ayarlama işleri. Ayrıca bakınız: "aircraft repair"
aircraft repair
(Askeri) UÇAK TAMİRİ: Bir uçağın veya bazı uçak parçalarının yeniden hizmet görebilecek hale getirilmesi. Ayrıca bakınız: "aircraft rectification"
aircraft repair
(Havacılık) uçak onarım
aircraft repair
(Askeri) uçak tamiri
aircraft replenishing
(Askeri) UÇAK BÜTÜNLEME: Uçaktaki yakıt, yağ ve gazlar gibi sarf edilen maddelerin daha önceden belirlenmiş seviye, basınç, miktar ve ağırlıklara göre uçağa yeniden ikmal edilmesi. Cephane bütünleme ikmali buna dahil değildir
aircraft rocket
(Askeri,Havacılık) uçak roketi
aircraft rocket
(Askeri) TAYYARE ROKETİ: Bir tayyarede taşınan ve tayyareden fırlatılan roket güçlü bir füze, bu füze güdümlü veya güdümsüz olabilir
aircraft role equipment
(Askeri) bkz: "aircraft mission equipment"
aircraft salvage
(Askeri) TAYYARE KURTARMASI: Düşürülmüş veya mecburi iniş yapmış tayyareleri; onarmak veya hizmete elverişli yada onarılabilir aksamını yenileştirmek ve onarılamayan kısımların kayıtlarını silmek maksadıyla kurtarma işlemi
aircraft salvage
(Askeri) uçak kurtarma
aircraft scrambling
(Askeri) skrambıl
aircraft scrambling
(Askeri) alarm uçuşu
aircraft scrambling
(Askeri) ALARM UÇUŞU: Alarm hazırlık durumunda bulunan uçaklara derhal havalanmaları için verilen emir
aircraft servicing
(Askeri) uçağı hizmete hazırlama
aircraft servicing
(Askeri) TAYYAREYİ HİZMETE HAZIRLAMA: Tayyarelerin; akaryakıt, yağ ve tazyikli gaz nevinden sarf edilebilen malzemesini evvelce tespit edilmiş seviye, basınç, miktar ve ağırlıklarda tamamlama
aircraft servicing connector
(Askeri) UÇAK SERVİS BAĞLANTISI: Uçağa ve/veya yerdeki teçhizata monte edilmiş ikmal ve/veya hizmetin yürütülmesini sağlayan bir düzenek
aircraft shelter
(Askeri) uçak sığınağı
aircraft signal
(Askeri) uçak haberleşme işareti
aircraft signal
(Askeri) TAYYARE HABERLEŞME İŞARETİ: Telsiz kullanılmadığı zamanlarda, hava ve kara kuvvetleri arasında bir muhabere vasıtası olarak tayyareden verilen işaret. Böyle bir işaret, kanatları oynatmak, çeşitli işaret ve aydınlatma mühimmatı kullanılmak suretiyle verilebilir. Buna "airplane signal" ve "air signal" da denir
aircraft speed correction factor
(Askeri) hava aracı hız düzeltme faktörü
aircraft stability
(Havacılık) uçak dengesi
aircraft station
(Havacılık) uçak radyo istasyonu
aircraft status report
(Askeri) TAYYARE DURUM RAPORU: Belirli bir yerdeki Hava Kuvvetlerine mensup tayyarelerin ve üzerlerindeki motorların miktar ve durumlarını gösteren ana rapor. Buna "airplane status report" da denir
aircraft store
(Askeri) uçak yükü
aircraft survivability
(Askeri) TAYYARE DİRENME KABİLİYETİ: Tayyare direnme kabiliyeti; tayyarenin, planlanmış görevini ifa kabiliyetinde kayba, tek başına veya müştereken sebep olacak düşman taarruzları, malzeme bozukluğu veya tabi olayların etkilerine karşı koyma kabiliyetidir
aircraft survivability equipment; automated stabilization equipment
(Askeri) uçak beka teçhizatı; otomatik stabilizasyon teçhizatı
aircraft transient servicing
(Askeri) GEÇİCİ UÇAK HİZMETLERİ: Uçağın tahsis edildiği teşkilattan başka bir teşkilat tarafından uçağa sağlanan ve karşılığında para istenebilen hizmetler. Ayrıca bakınız: "aircraft cross-servicing"
aircraft turn around
(Askeri) TAYYARE YAKIT VE CEPHANE İKMALİ: Tayyarenin ani harekat hazırlık durumuna gelmesi için, yakıt, cephane ve noksan teçhizat ihtiyacının bütünlenmesi işlemi. Ayrıca bakınız: "turn around"
aircraft utilization
(Askeri) UÇAĞIN GÜNLÜK ORTALAMA UÇUŞ SÜRESİ: Bir uçağın 24 saatlik bir devrede fiilen uçuş halinde bulunduğu ortalama saat
aircraft vectoring
(Askeri) UÇAĞA ROTA VERME: Uçuş halindeki bir uçağın uçuş rotasının azimut istikametleri verilerek kontrol edilmesi
aircraft vectoring
(Havacılık) uçağa yon verme
aircraft vectoring
(Askeri) uçağa rota verme
aircraft vulnerability
(Askeri) TAYYARE HASSASİYETİ: Bir tayyarenin hassasiyeti; tabii olaylar, malzeme arızası ve düşman karşı tedbirleri muvacehesinde hasar görüp sakatlanma istidadıdır
aircraft vulnerability measurement
(Askeri) TAYYARE HASSASİYET ÖLÇÜSÜ: Tayyarenin hassasiyeti üzerinde müessir olan ve tayyare bünyesindeki koruyucu cihazları, proje kıstaslarını, denge, güven derecesi, düşmana karşı koyacak silah kabiliyeti ve bir mürettebatın ustalık derecesini içine alan faktörlerin ölçüsü
aircraft warning
(Askeri) hava ikazı
aircraft warning filterer
(Askeri) TAYYARE İKAZ KIYMETLENDİRMESİ: Tayyare işaretleyicisi tarafından bir harita üzerine işlenmiş bilgileri, harekat üssüne göndermeden önce inceleyen, yorumlayıp kıymetlendiren şahıs
aircraft warning officer
(Askeri) TAYYARE İKAZ SUBAYI: Bir birlik veya bölgenin hava haber verme ve ikaz hizmetine atanan ve haber verme ve ikaz tesisleri ile bu tesislere ait teçhizatın çalışmasını ve bakımını idare eden subay
aircraft warning plotter
(Askeri) TAYYARE İKAZ İŞARETLEYİCİSİ: Bak "aircraft plotter"
aircraft warning service
(Askeri) TAYYARE İKAZ HİZMETİ: Tayyarelerin hareketlerini bildirmek üzere kurulmuş hava haber verme ve ikaz düzeni. Tayyare haber verme ve ikaz hizmeti; gözetleme tesislerinden, süzme merkezlerinden ve gerekli muhabere vasıtalarından ibarettir
aircraft warning service filter area
(Askeri) TAYYARE İKAZ HİZMETİ SÜZME BÖLGESİ: Bak. "filter area"
aircraft warning teller
(Askeri) HAVA HABER VERME VE İKAZ HABERCİSİ: Hava haritaları üzerindeki bilgileri yorumlayıp elde ettiği sonuçları işaretleyicilere telefonla bildiren şahıs
aircraft washdown
(Çevre) uçak yüzeyi yıkanması
aircraft weapons
uçak silahları
aircraft wireless control
ucagin telsiz kumandasi
fixed-wing aircraft
Uçak
rotary wing aircraft
Helikopter
backup aircraft inventory
(Askeri) takviye uçak envanteri
cargo aircraft
(Askeri,Havacılık) yük uçağı
combat aircraft
(Askeri) savaş uçağı
combat aircraft
(Askeri) muharip uçak
fighter aircraft
(Askeri) avcı uçağı
fighter aircraft
(Askeri) av uçağı
fighter aircraft
(Askeri) bombardıman uçağı
future large aircraft
(Askeri) geleceğin büyük uçağı
propeller aircraft
(Askeri) pervaneli uçak
survey aircraft
(Havacılık) arazi ölçü uçağı
trainer aircraft
(Askeri) eğitim uçağı
all cargo aircraft
yalnızca kargo taşıyan uçak
all weather aircraft
her türlü hava koşullarında uçabilen uçak
amphibious aircraft
amfibi uçak
attack aircraft
saldırı uçağı
carrier based aircraft
uçak gemisinde üslenmiş uçak
carrier born aircraft
uçak gemisinden kalkan uçak
catapult aircraft
katapult uçağı
combat aircraft
muhabere uçağı
combination aircraft
yolcu ve yük taşıyan uçak
composite aircraft
çok maksatlı uçak
fighter aircraft
savaş uçağı
high altitude aircraft
yüksek irtifa uçağı
high speed aircraft
yüksek hızlı uçak
hired aircraft
kiralanmış uçak
medium range aircraft
orta menzilli uçak
mother aircraft
kumanda uçağı
pilotless aircraft
pilotsuz uçak
anti-aircraft
(Askeri) Uçaksavar
anti-aircraft missile battery
(Askeri) Uçaksavar füze bataryası

A soviet anti-aircraft missile battery fired three missiles.

bombing aircraft
bombardıman uçağı
cargo-carrier aircraft
yük taşıyıcı uçak
fixed wing aircraft
sabit kanatlı uçak
machinery used to land an aircraft
makine Uçakta arazi için kullanılan
of aircraft; fit to fly
Uçağın; uygun uçmayı
pusher aircraft
itici pervaneli uçak
remote controlled aircraft
pilotsuz uçak, uzaktan kumandalı uçak
rotary wing aircraft
döner kanatlı uçak
tanker aircraft
tanker uçak
taxiing aircraft
uçağın pistte hareket etmesi, uçağın hava alanında yerde bir yerden başka bir yere gitmesi örneğin: indiği pistten yolcu indireceği teminale gitmesi
Active Component; aircraft commander; alternating current
(Askeri) Faal Unsur; uçak komutanı; alternatif akım
Bureau of Coordination of Civil Aircraft (NATO)
(Askeri) Sivil Havacılık Koordinasyon Bürosu (NATO)
Marine aircraft group
(Askeri) Deniz piyadesi hava araçları grubu
Marine aircraft wing
(Askeri) Deniz piyadesi uçuş grubu
Naval Air Warfare Center, Aircraft Division
(Askeri) Deniz Kuvvetleri Hava Harbi Merkezi, Hava Aracı Tümeni
Optimum Path Aircraft Routing System
(Askeri) Optimum Rota Hava Aracı Haberleşmeme sistemi
Wartime Aircraft Activity Report
(Askeri) Harp Zamanı Uçak Faaliyet Raporu
active aircraft
(Askeri) FAAL UÇAK: Doğrudan doğruya harekat birliklerine tahsis edilerek veya ikmal, bakım ve tadilat gibi lojistik işlemlerden herhangi biriyle bir tahsis veya yeniden tahsise hazırlanarak devamlı ve faal olarak desteklemek durumunda olan uçak. Ayrıca bakınız: " aircraft
administrative aircraft
(Askeri) idari uçak
الإنجليزية - الإنجليزية
plural form of aircraft
A vehicle capable of atmospheric flight due to interaction with the air, such as buoyancy or lift
Any contrivance now known or hereafter invented, used or designed for navigation of or manned flight in the air, including without limitation, airplanes, helicopters, and ultra lights
A super-premium grade of fuel marketed in the 1920's for use in airplanes
Annuity Automobile Boiler and Machinery
Any machine supported for flight in the air by buoyancy or by the dynamic action of air on its surfaces In RESORS this term applies only to airplanes See also: helicopter, balloon, RPV, kite
The term "aircraft" is used to refer to both airplanes and helicopters
The term aircraft refers to fixed wing and rotary wing powered aircraft and balloons
any weight-carrying structure for navigation of the air, designed to be supported either by its own buoyancy or by the dynamic action of the air against its surfaces
means any machine that can derive support in the atmosphere from the reactions of the air otherwise than by the reactions of the air against the surface of the earth (Civil Aviation Act 1990)
means a fixed wing multiple-engine aircraft with an authorized gross take-off weight of no less than 4,536 kilos operating between airports recognized by an air carrier that is licensed for regular or chartered service; such aircraft must be registered and operated by an air carrier authorized to offer a regular or chartered service and holding a valid air carrier license, provided such aircraft is being used at the time to provide the transportation authorized by such permit or by a valid license of air transportation covering a regular service with established stopping places or chartered flights, delivered to the air carrier by the public authority competent to do so Special or chartered flights authorized under any of these licenses shall be covered only when made by means of an aircraft of the type in regular use by the airline on its schedule or charter air carrier service
Any device intended to be flown in the air
a vehicle that can fly
Any machine or device, including airplanes, helicopters, gliders, balloons, etc capable of atmospheric flight Parachutes are not considered aircraft
1- Any machine that can derive support in the atmosphere from the reaction of the air other than the reactions of the air against the surface of the earth 2- The term aircraft refers to fixed wing and rotary wing (helicopters) powered aircraft and balloons
An aircraft is a vehicle which can fly, for example an aeroplane or a helicopter. The return flight of the aircraft was delayed At least three military aircraft were destroyed. W2S2 aircraft a plane or other vehicle that can fly light aircraft
for floating in, or flying through, the air
{i} any vehicle which can be flown through the air (i.e. airplane or helicopter)
plural of aircraft
Any device, as a balloon, aëroplane, etc
aircraft attitude
The orientation of an aircraft with respect to the horizon
aircraft attitudes
plural form of aircraft attitude
aircraft carrier
A warship with a deck on which airplanes can be launched and landed
aircraft carriers
plural form of aircraft carrier
aircraft engine
Any engine for propelling an aircraft, including jet engines and rocket engines etc
aircraft engine
An internal combustion piston engine or Wankel engine used to propel an aircraft
aircraft engines
plural form of aircraft engine
aircraft registration
(Havacılık) An aircraft registration is a unique alphanumeric string that identifies a civilian aircraft. Because airplanes typically display their registration numbers on the aft fuselage just forward of the tail, in earlier times more often on the tail itself, the registration is often referred to as the "tail number". In the United States, the registration number is also referred to as an "N-number", as it starts with the letter N
Aircraft Survivability Equipment
means of protection of an aircraft (frequency jammers, chaff, heat lights, etc.), ASE
aircraft artillery
mounted guns on aircraft
aircraft carrier
a large warship that carries planes and has a long flat deck for take-offs and landings
aircraft carrier
warship with a large and flat deck for carrying aircraft
aircraft carrier
An aircraft carrier is a warship with a long, flat deck where aircraft can take off and land. A large naval vessel designed as a mobile air base, having a long flat deck on which aircraft can take off and land at sea. a type of ship that planes can fly from and land on. Naval vessel equipped with a platform that allows airplanes to take off and land. Takeoffs are facilitated by the use of catapults or by a ramp at the end of the flight deck. For landing, aircraft are fitted with retractable hooks that engage arresting wires on the deck, or they are built with vectored-thrust engines that allow them to be landed vertically. Britain's Royal Navy developed the first true aircraft carrier near the end of World War I, and carriers played leading roles in World War II naval engagements such as the Pearl Harbor attack and the Battles of Midway and the Coral Sea. The largest modern carriers are 1,000-ft (300-m) nuclear-powered vessels of the U.S. Navy, which can carry 100 jet aircraft. Other types include the light carrier, equipped for anti-submarine warfare and ground attack, and the helicopter carrier, intended for conducting amphibious assault
aircraft engine
the engine that powers and aircraft
aircraft landing
landing an aircraft
aircraft leading
directing aircraft from the ground
aircraft log book
book in which information concerning flights is recorded
aircraft mechanic
person trained to repair aircraft
aircraft recognition
distinguishing between different types of aircraft
aircraft structure
body of an aircraft, frame of an aircraft
aircraft tail
rear part of an aircraft including the stabilizers and fins
aircraft technician
one trained in maintenance and repair of aircraft
aircraft tool operating
use of aircraft tools or machinery
aircraft tool operator
person who is trained to work with aircraft tools
aircraft.
a/c
fighter aircraft
A military aircraft designed primarily for air-to-air combat with other aircraft
nuclear aircraft
a proposed aircraft that would be powered by nuclear energy
rocket aircraft
An aircraft with rocket propulsion, including a rocket pack, a rocket plane, etc
unit aircraft
Those aircraft provided by an aircraft unit for the performance of a flying mission
unit aircraft
Such an aircraft
fixed-wing aircraft
An aircraft capable of flight using wings that generate lift caused by the vehicle's forward airspeed and the shape of the wings
rotary wing aircraft
Rotorcraft, helicopter
Israel Aircraft Industries
businesses in Israel which design and manufacture aircraft
Israel Aircraft Industry
design and manufacture of of aircraft in Israel
anti aircraft
something used against hostile aircraft
anti aircraft artillery
firepower used in defense against enemy aircraft
anti aircraft gun
large mounted gun used in defense against enemy aircraft
anti-aircraft
anti-aircraft weapons are used against enemy aircraft
anti-aircraft missile
missile which is designed to shoot down aircraft
bomber-aircraft
aircraft which drops bombs
cargo-carrier aircraft
aircraft that carries freight
fighter aircraft
airplanes designed for warfare, airplane designed to destroy enemy aircraft and to protect bomber aircraft
fighter aircraft
Aircraft designed primarily to secure control of essential airspace by destroying enemy aircraft in combat. Designed for high speed and maneuverability, they are armed with weapons capable of striking other aircraft in flight. Developed early in World War I, they engaged in aerial combat with other fighters, shot down enemy bombers, and conducted various tactical missions. Most were biplanes with wooden frames and cloth skins, equipped with light machine guns synchronized to fire through the propeller. World War II saw the development of all-metal monoplanes that exceeded speeds of 450 mph (725 kph). Famous fighters of the period included the Focke-Wulf 190, the P-47 and P-51, and the Zero. Jet aircraft were produced at the end of the war, and jet fighters such as the U.S. Sabre and the Soviet MiG saw extensive service in the Korean War and later conflicts. See also air warfare, F-15, F-16
information on aircraft landings
details about landing times of various aircraft
jet aircraft
A jet aircraft is an aircraft that is powered by one or more jet engines
jet propelled aircraft
aircraft which is driven by jet propelled engines
leading aircraft
airplane that is in front, airplane that leads the way
light aircraft
A light aircraft is a small aeroplane that is designed to carry a small number of passengers or a small amount of goods. a small plane
narrowbody aircraft
a commercial airliner with a single aisle
piston-engine aircraft
aircraft which is powered by a propeller which spins from the force of the piston engine
reconnaissance aircraft
patrol aircraft
stealth aircraft
an aircraft designed in accordance with technology that makes detection by radar difficult
tail of an aircraft
rear part of an airplane, back of an airplane
widebody aircraft
a commerical airliner with two aisles
aircraft
المفضلات