Yapacak eğlenceli bir şey bulmayı amaçsızca merak ediyorum.
- I wondered aimlessly to find something fun to do.
O zamandan beri, gözlerindeki sonsuz gecede amaçsızca dolaştım.
- Ever since, I've wandered aimlessly in the everlasting night of your eyes.
Sadece şöhreti hedeflemek yanlıştır.
- It is wrong to aim at fame only.
Dilbilim dili tanımlamayı amaçlayan bilim dalıdır.
- Linguistics is the discipline which aims to describe language.
Biz her zaman servis kalitesinde iyileştirmeyi amaçlıyoruz.
- We are always aiming at improving the quality of service.
John onu vurduğunda, Tom silahını Mary'ye hedefliyordu.
- Tom was aiming his pistol at Mary when John shot him.
Barack Obama, nükleer silahlarla ilgili uluslararası bir yasaklamayı hedefliyor, fakat tüm savaşlarda onlara karşı değil.
- Barack Obama is aiming for an international ban on nuclear weapons, but is not against them in all wars.
Yapacak eğlenceli bir şey bulmayı amaçsızca merak ediyorum.
- I wondered aimlessly to find something fun to do.
Amaçsızca yürümekten hoşlanırım.
- I like to walk aimlessly.
Sadece şöhreti hedeflemek yanlıştır.
- It is wrong to aim at fame only.
Silahımla bir ayıya asla nişan almadım.
- I have never aimed at a bear with my rifle.
Onlar toplumlarda huzursuzluk çıkarmayı amaçlamaktadır.
- They aim to stir unease in societies.
Eğitim potansiyel yeteneklerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.
- Education aims to develop potential abilities.
Hedeflerimizi her zaman yüksek tutmalıyız.
- We must always aim high.
Sadece şöhreti hedeflemek yanlıştır.
- It is wrong to aim at fame only.
Bu metin yeni başlayanlar için amaçlanmıştır.
- This text is aimed at beginners.
Dilbilim dili tanımlamayı amaçlayan bilim dalıdır.
- Linguistics is the discipline which aims to describe language.
He wandered aimlessly through the crowd.
an aimless life.