Sadece şöhreti hedeflemek yanlıştır.
- It is wrong to aim at fame only.
O bir aktrist olmayı amaçladı.
- She aimed to become an actress.
Eğitim potansiyel yeteneklerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.
- Education aims to develop potential abilities.
Ülke ithalatını azaltmayı hedefliyor.
- The country is aiming at decreasing its imports.
Bu tabanca ile hedefe nişan al.
- Aim at the target with this gun.
Sadece şöhreti hedeflemek yanlıştır.
- It is wrong to aim at fame only.
Silahımla bir ayıya asla nişan almadım.
- I have never aimed at a bear with my rifle.
Onlar toplumlarda huzursuzluk çıkarmayı amaçlamaktadır.
- They aim to stir unease in societies.
Eğitim potansiyel yeteneklerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.
- Education aims to develop potential abilities.
O, hedeflediğimiz şey.
- That's what we're aiming for.
Sadece şöhreti hedeflemek yanlıştır.
- It is wrong to aim at fame only.
Eğitim potansiyel yeteneklerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.
- Education aims to develop potential abilities.
Dilbilim dili tanımlamayı amaçlayan bilim dalıdır.
- Linguistics is the discipline which aims to describe language.
Sadece şöhreti hedeflemek yanlıştır.
- It is wrong to aim at fame only.
Amaçsızca yürümekten hoşlanırım.
- I like to walk aimlessly.
Alışveriş bölgesinde amaçsızca dolaştık.
- We wandered aimlessly around the shopping district.
Alışveriş bölgesinde amaçsızca dolaştık.
- We wandered aimlessly around the shopping district.
Yapacak eğlenceli bir şey bulmayı amaçsızca merak ediyorum.
- I wondered aimlessly to find something fun to do.
with the aim of improving public asset management.
Ben bir öğretmen olmak amacıyla İngilizce öğrenmeye başladım.
- I started to learn English with the aim of becoming a teacher.
Avrupa Birliği, ikinci dünya savaşı ile sonuçlanan sık ve kanlı komşu devletler arasındaki savaşları bitirme amacıyla kuruldu.
- The European Union is set up with the aim of ending the frequent and bloody wars between neighbours, which culminated in the Second World War.
This program is aimed at the educated over 40's.
an aimless life.
He wandered aimlessly through the crowd.
He took aim at the prize bird meticulously and shot the cock from the distant flock with a single shot.