Bu küresel şirket genel olarak kabul görmüş muhasebe ilkelerini izliyor.
- This global company follows generally accepted accounting principles.
O, Harvard'a kabul edildi.
- She was accepted to Harvard.
Sigara içmenin zararlı olduğu iddiası kabul edildi.
- The argument that smoking is injurious has become accepted.
Onlar onu şehrin en iyi doktoru olarak kabul ettiler.
- They accepted her as the city's best doctor.
Onun davetini kabul ettim.
- I accepted her invitation.