تعريف after- في الإنجليزية التركية القاموس.
- look <span class="word-self">afterspan>
- ile ilgilenmek
- <span class="word-self">afterspan>
- sonra
Öğleden sonra bir uçuş var mı?
- Is there a flight in the afternoon?
Türkiye'den döndükten sonra Türkçem zayıfladı.
- After I returned from Turkey, my Turkish deteriorated.
- shortly <span class="word-self">afterspan>
- birazdan
- look <span class="word-self">afterspan>
- göz kulak olmak
Sen yokken evine göz kulak olmak için elimden geleni yapacağım.
- I'll try my best to look after your house while you're away.
Tom annesine göz kulak olmak zorunda.
- Tom has to look after his mother.
- <span class="word-self">afterspan>-sales service
- satış sonrası servis
- <span class="word-self">afterspan>-effect
- Yan etki, birşeyin sonucunda ortaya çıkan etkiler
- <span class="word-self">afterspan>-hours
- Not during the regular, correct, or usual time; going on or open after the usual hours
1. The store was cleaned and swept out after hours.
2. The children had a secret after hours party when they were supposed to be in bed.
- <span class="word-self">afterspan>-hours
- Çalışma saatlerinden sonraki zaman
- <span class="word-self">afterspan>-hours dealings
- (Çiftçilik) Dealings in stocks and shares after the London STOCK EXCHANGE closes for the day. Such BARGAİNS are recorded as the next day’s business
- <span class="word-self">afterspan>-hours dealings
- (Çiftçilik) Borsa kapandıktan sonra gerçekleşen alım satımlar
- <span class="word-self">afterspan>
- {s} sonraki
Nagoya'dan sonraki durak nedir?
- What's the stop after Nagoya?
Tom ve Mary üniversiteden mezun olduktan sonraki hafta evlendiler.
- Tom and Mary got married the week after they graduated from college.
- <span class="word-self">afterspan>
- daha sonra
Önce sen konuş, ben daha sonra konuşacağım.
- You speak first; I will speak after.
Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
- Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
- look <span class="word-self">afterspan>
- (Fiili Deyim ) çocuğa bakmak , göz kulak olmak
- <span class="word-self">afterspan> all
- (isim)hayet, sonunda, en sonunda, yine de, buna karşın
- look <span class="word-self">afterspan>
- ilgilenmek
- <span class="word-self">afterspan> all
- buna karşın
Buna karşın haklıydı.
- He was right after all.
O, buna karşın geçmedi.
- He didn't pass after all.
- <span class="word-self">afterspan> all
- sonunda
Sonunda Tom haklıydı.
- Tom was right after all.
Eski metot sonunda en iyi olduğunu kanıtladı.
- The old method proved to be best after all.
- <span class="word-self">afterspan> all
- buna rağmen
Buna rağmen kimse problemi çözemedi.
- No one could solve the problem after all.
- <span class="word-self">afterspan> all
- yine de
Peter yine de gelmedi.
- Peter didn't come after all.
Kim bilir, belki Boston'daki noel yine de o kadar da kötü olmayacaktır.
- Who knows, maybe Christmas in Boston won't be so bad after all.
- sought <span class="word-self">afterspan>
- rağbette olan
- take <span class="word-self">afterspan>
- benzemek
- <span class="word-self">afterspan>
- ardından
Tom, uzun bir günün ardından kanepede dinlenmeyi seviyor.
- Tom likes to rest on the couch after a long day.
Depremin ardından, insanlar şaşkınlıkla yerdeki derin çukura baktılar.
- After the earthquake, people stared into the deep hole in the ground in surprise.
- <span class="word-self">afterspan> all
- (deyim) 1. dusunulenin beklenilenin tersine (bu anlamda genellikle cumlenin sonunda gelir) 2.ne de olsa 3.unutulmamalidir ki (cogu zaman bir tartisma veya bir nedenione surmek icin kullanilironun icin de cumlenin basina gelir.bu anlamda kullanildiginda vurguya dikkat edilmelidir.)
- <span class="word-self">afterspan> all
- en sonunda
- <span class="word-self">afterspan> all
- nihayet
Nihayet, o, sınavı geçmeyi başardı.
- After all, he succeeded in passing the exam.
Nihayet yardımına ihtiyacımız olacak.
- We're going to need your help after all.
- <span class="word-self">afterspan> all
- her şeye rağmen
Her şeye rağmen onu almadım.
- Tom didn't buy it after all.
Her şeye rağmen onu başardın
- You managed it after all.
- ever <span class="word-self">afterspan>
- ondan sonra, hep: They lived happily ever after. Ondan sonra hep mutlu yaşadılar
- go <span class="word-self">afterspan>
- peşinden gitmek
- look <span class="word-self">afterspan>
- bakmak
Tom Mary'ye bakmak zorundaydı.
- Tom had to look after Mary.
Çocuklara bakmak zorunda kaldım.
- I had to look after the children.
- look <span class="word-self">afterspan>
- gözet
- lust <span class="word-self">afterspan>
- göz koymak
- one <span class="word-self">afterspan> another
- birbiri ardına
- run <span class="word-self">afterspan>
- peşinden koşmak
- take <span class="word-self">afterspan>
- çekmek
- <span class="word-self">afterspan>
- arkasından
Köpek sahibinin arkasından gitti.
- The dog tagged along after his master.
Bir grup çocuk tavşanın arkasından koştu.
- A bunch of children ran after the rabbit.
- <span class="word-self">afterspan>
- -den sonra
- <span class="word-self">afterspan>
- conj. dikten sonra
- accessory <span class="word-self">afterspan> the fact
- (Kanun) suçluyu ele vermeyen
- accessory <span class="word-self">afterspan> the fact
- (Kanun) suçluya yataklık eden
- <span class="word-self">afterspan>
- yüzünden
O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi.
- He fainted with hunger and fatigue, but came to after a while.
O, kötü bir soğuk algınlığı yüzünden yatakta olan kızkardeşine baktı.
- She looked after her sister, who was in bed with a bad cold.
- <span class="word-self">afterspan>
- tarihinden sonra
- <span class="word-self">afterspan>
- in ardından
- <span class="word-self">afterspan>
- sonrası
Ann genellikle okul sonrası tenis oynuyor.
- Ann often plays tennis after school.
Tom dün gece üçten sonrasına kadar uyuyamadı.
- Tom couldn't get to sleep till after three last night.
- <span class="word-self">afterspan>
- (Askeri) gemicilikte kıça yakın
- <span class="word-self">afterspan>
- -e rağmen
- <span class="word-self">afterspan>
- (Bilgisayar) yandaki süre sonunda
- <span class="word-self">afterspan>
- sonraları
O cumartesi öğleden sonraları ne yapıyor?
- What does he do on Saturday afternoons?
Çarşamba öğleden sonraları dersimiz yok.
- We have no classes on Wednesday afternoons.
- <span class="word-self">afterspan>
- -den dolayı
- <span class="word-self">afterspan>
- izafeten
- <span class="word-self">afterspan>
- peşinde
Kedi, bir farenin peşinden koştu.
- A cat ran after a mouse.
Ebeveynler yeni nesile gerçeklikten uzak ve gerçekçi olmayan hayallerin peşinde koşturan bir nesil olarak olarak bakıyor.
- Parents look to the new generation as a generation that is far from reality and busy running after unrealistic dreams.
- <span class="word-self">afterspan>
- kıça yakın
- <span class="word-self">afterspan>
- sonrasına
Tom gece yarısı sonrasına kadar eve gitmedi.
- Tom didn't get home until after midnight.
Ben kocamı gece yarısı sonrasına kadar bekledim.
- I waited for my husband till after midnight.
- <span class="word-self">afterspan>
- arayışında
- <span class="word-self">afterspan>
- (Bilgisayar) süre sonu
- <span class="word-self">afterspan>
- nedeniyle
Mağazalar sıcak nedeniyle öğleden sonra kapalıdırlar.
- Stores are closed in the afternoon because of the heat.
Havai fişek gösterisi fırtına nedeniyle 30 dakika sonra askıya alındı.
- The fireworks show was suspended after 30 minutes due to the thunderstorm.
- <span class="word-self">afterspan>
- için
At çalındıktan sonra ahırın kapısını kapatmak için çok geç.
- It's too late to shut the barn door after the horse is stolen.
Kırsaldaki yürüyüşünden sonra yorgun hissettiği için şekerleme yaptı.
- Feeling tired after his walk in the country, he took a nap.
- <span class="word-self">afterspan> all
- alt tarafı
- <span class="word-self">afterspan> all
- velhasıl
- <span class="word-self">afterspan> all
- (Konuşma Dili) her ne olursa olsun
- <span class="word-self">afterspan> all
- sonuç olarak
Sonuç olarak sen haklıydın.
- You were right after all.
Sonuç olarak, Tom senin babandı.
- After all, Tom was your father.
- <span class="word-self">afterspan> all
- (Konuşma Dili) her şeye karşın
- <span class="word-self">afterspan> all
- hiç yoktan
- <span class="word-self">afterspan> all
- bununla birlikte
- <span class="word-self">afterspan> all
- neticede
- <span class="word-self">afterspan> all
- bütün olan bitenden sonra
- <span class="word-self">afterspan> doing
- yaptıktan sonra
- <span class="word-self">afterspan> sight
- (Ticaret) görüldükten sonra
- aspire <span class="word-self">afterspan>
- amaçlamak
- automatically <span class="word-self">afterspan>
- (Bilgisayar) otomatik olarak
- compress <span class="word-self">afterspan>
- (Bilgisayar) dosyayı
- ever <span class="word-self">afterspan>
- ondan sonra daima
- ever <span class="word-self">afterspan>
- artık
- ever <span class="word-self">afterspan>
- hep
Ve ondan sonra hep mutlu yaşadılar.
- And they all lived happily ever after.
- expires <span class="word-self">afterspan>
- (Bilgisayar) son geçerlilik
- expires <span class="word-self">afterspan>
- (Bilgisayar) kullanım süresi sonu
- good morning <span class="word-self">afterspan> supper
- üsküdar'da sabah oldu
- herein <span class="word-self">afterspan>
- aşağıda
- inquire <span class="word-self">afterspan> health
- hal hatır sormak
- inquire <span class="word-self">afterspan> health
- halini sormak
- inquire <span class="word-self">afterspan> someone
- halini hatırını sormak
- inquire <span class="word-self">afterspan> someone
- birini sormak
- just <span class="word-self">afterspan>
- müteakiben
- lockout <span class="word-self">afterspan>
- (Bilgisayar) hesabı
- look <span class="word-self">afterspan>
- mukayyet olmak
- look <span class="word-self">afterspan>
- (Dilbilim) sorumluluğunu almak
- look <span class="word-self">afterspan>
- kollamak
- look <span class="word-self">afterspan>
- gözetmek
- look <span class="word-self">afterspan> one's own comfort
- rahatına bakmak
- looked <span class="word-self">afterspan>
- mahfuz
- looked <span class="word-self">afterspan>
- bakılmak
- lust <span class="word-self">afterspan>
- şehvetle arzu etmek
- pant <span class="word-self">afterspan>
- can atmak
- received <span class="word-self">afterspan>
- (Bilgisayar) -den sonra alındı
- soon <span class="word-self">afterspan>
- bir müddet sonra
- soon <span class="word-self">afterspan>
- çok geçmeden
Sami çok geçmeden kaçtı.
- Sami escaped soon after.
Tom çok geçmeden idam edildi.
- Tom was executed soon after.
- soon <span class="word-self">afterspan> starting
- (Otomotiv) marş aldıktan az sonra
- sought <span class="word-self">afterspan>
- beğenilmek
- take <span class="word-self">afterspan>
- biri gibi davranmak
- take <span class="word-self">afterspan>
- birisine çekmek
- take <span class="word-self">afterspan>
- -e benzemek
- take <span class="word-self">afterspan>
- (Dilbilim) birbirinin eşi olmak
- accessory <span class="word-self">afterspan> the fact
- suçluya yataklık eden kimse
- <span class="word-self">afterspan>
- den sonra
- <span class="word-self">afterspan>
- hakkında
Okuldan sonra onun hakkında konuşalım.
- Let's talk about it after school.
Öğle yemeğinden sonra bunun hakkında konuşabilir miyiz?
- Can we talk about this after lunch?
- <span class="word-self">afterspan>
- -ın ardından/arkasından/peşinden
- <span class="word-self">afterspan>
- nedeniyle/yüzünden
- <span class="word-self">afterspan>
- -in peşinde/arayışında
- <span class="word-self">afterspan> a fashion
- muayyen dereceye kadar
- <span class="word-self">afterspan> a fashion
- bir kadar
- <span class="word-self">afterspan> a fashion
- özüne göre bir nev
- <span class="word-self">afterspan> a fashion
- şöyle böyle
- <span class="word-self">afterspan> a fashion
- bir cür
- <span class="word-self">afterspan> a while
- biraz sonra
Biraz sonra çocuklar sakinleşti.
- After a while, the children settled down.
- <span class="word-self">afterspan> all
- ahir neticede
- <span class="word-self">afterspan> all
- evvel ahir
- <span class="word-self">afterspan> all
- hiç neye bakmayarak
- <span class="word-self">afterspan> all
- her halde
- <span class="word-self">afterspan> all
- netice itibarı ile
- <span class="word-self">afterspan> all is said and done
- bitevlikte
- <span class="word-self">afterspan> all is said and done
- evvel-ahir
- <span class="word-self">afterspan> all is said and done
- dikkat vermek
- <span class="word-self">afterspan> all is said and done
- tam nazara almak
- <span class="word-self">afterspan> all is said and done
- umumiyetle
- <span class="word-self">afterspan> burner
- art yakıcı
- <span class="word-self">afterspan> flight check
- uçuş sonrası kontrolu
- <span class="word-self">afterspan> flight examination
- uçuş sonrası bakımı
- <span class="word-self">afterspan> hours
- çalışma sögenlerinden sonraki zaman
- <span class="word-self">afterspan> hours
- mesaiden sonra
- <span class="word-self">afterspan> image
- değişiklik sonrası kopya
- <span class="word-self">afterspan> lock journalizing
- işlem sonrası günlükleme
- <span class="word-self">afterspan> one's own heart
- tam gönlüne göre
- <span class="word-self">afterspan> one's own heart
- kafasına göre
- <span class="word-self">afterspan> part
- kıç taraf
- <span class="word-self">afterspan> sale
- satış sonrası
- <span class="word-self">afterspan> scrooping
- son yumuşatma
- <span class="word-self">afterspan> shave
- traş losyonu
- <span class="word-self">afterspan> shave lotion
- traş losyonu
- <span class="word-self">afterspan> tax
- vergi sonrası
- <span class="word-self">afterspan> that
- bundan sonra
Bundan sonra ne olduğunu hatırlayamıyorum.
- I can't remember what happened after that.
Tom bundan sonra asla aynı olmadı.
- Tom was never the same after that.
- <span class="word-self">afterspan> that time
- bu andan sonra
- <span class="word-self">afterspan> the dust settles
- ihtiraslar soğuyanda
- <span class="word-self">afterspan> the dust settles
- her şey yoluna düşende
- <span class="word-self">afterspan> you!
- önce siz buyurun!
- be <span class="word-self">afterspan>
- peşinde ol
Tom senin işinin peşinde olabilir.
- Tom could be after your job.
- day <span class="word-self">afterspan> day
- sürekli
Sürekli yağmur yağdı.
- It rained day after day.
- day <span class="word-self">afterspan> day
- devamlı
- day <span class="word-self">afterspan> day
- günden güne
Günden güne çok çalıştım.
- I worked hard day after day.
Duruşma günden güne devam etti.
- The trial went on day after day.
- get <span class="word-self">afterspan>
- azarlamak
- get <span class="word-self">afterspan>
- eleştirmek
- get <span class="word-self">afterspan>
- sonra al
- go <span class="word-self">afterspan>
- peşinden git
- go <span class="word-self">afterspan>
- peşinden koşmak
- go <span class="word-self">afterspan>
- kazanmaya çalışmak
- go <span class="word-self">afterspan>
- izlemek
- gone <span class="word-self">afterspan>
- peşinden git
- hanker <span class="word-self">afterspan>
- arzulamak
- hanker <span class="word-self">afterspan>
- hasret çekmek
- hanker <span class="word-self">afterspan>
- özlemek
- inquire <span class="word-self">afterspan> (a person)
- birinin hatırını sormak
- just <span class="word-self">afterspan>
- den sonra
- look <span class="word-self">afterspan>
- bak
Onun yokluğunda bebeğine bakmamı rica etti.
- She asked me to look after her baby in her absence.
Lucy'nin annesi ona küçük kız kardeşine bakmasını söyledi.
- Lucy's mother told her to look after her younger sister.
- lust <span class="word-self">afterspan>
- ihtirasla arzu et
- night <span class="word-self">afterspan> night
- her gece
- one <span class="word-self">afterspan> another
- birer birer
Yedek parçaları birer birer inceledi.
- He examined the spare parts one after another.
- one <span class="word-self">afterspan> the other
- birer birer
- soon <span class="word-self">afterspan>
- -den hemen sonra
- take <span class="word-self">afterspan>
- -e çekmek
- take <span class="word-self">afterspan>
- izinden yürü
- thirst <span class="word-self">afterspan>
- arzulamak
- thirst <span class="word-self">afterspan>
- susamak
- time <span class="word-self">afterspan> time
- tekrar tekrar
Yeri tekrar tekrar ziyaret ettim.
- I have visited the place time after time.
Tekrar tekrar aynı hataları yapıyorsun.
- You continue making the same mistakes time after time.
- time <span class="word-self">afterspan> time
- sık sık
- went <span class="word-self">afterspan>
- peşinden git
- year <span class="word-self">afterspan> year
- yıllar geçtikçe
- <span class="word-self">afterspan>
- {e} göre
Bu öğleden sonra seni tekrar göreceğim.
- I'll see you again this afternoon.
Ben bu öğleden sonra Mary'yi göreceğim.
- I'm going to see Mary this afternoon.
- <span class="word-self">afterspan>
- {s} sonra gelen
Fırtınadan sonra gelen sakinlik.
- The calm that comes after the storm.
- <span class="word-self">afterspan>
- (bağlaç) dikten sonra
- <span class="word-self">afterspan>
- {e} peşinden
Kedi, bir farenin peşinden koştu.
- A cat ran after a mouse.
O neyin peşinden koşuyor.
- What is he running after?
- <span class="word-self">afterspan>
- {e} ardından: After them came the giraffes. Onların ardından zürafalar geldi
- <span class="word-self">afterspan>
- {e} izleyen
- <span class="word-self">afterspan> a manner
- gibi, ... şeklinde, ... tarzında
- <span class="word-self">afterspan> a while
- Bir süre sonra
Bir süre sonra yürümeye başladılar.
- They began to walk after a while.
Mary ve John tartıştılar, ancak bir süre sonra barıştılar.
- Mary and John quarreled, but made up after a while.
- <span class="word-self">afterspan> all
- zaten
- <span class="word-self">afterspan> bridge
- köprü sonra
- <span class="word-self">afterspan> care
- bakım sonrası
- <span class="word-self">afterspan> date
- tarihinden sonra
- <span class="word-self">afterspan> few days
- birkaç gün sonra
- <span class="word-self">afterspan> market
- (Gıda) Piyasadaki, orjinal parça üreticisinin dışında, alternatif olarak üretilen yedek parçalara verilen isim
borsada gün içi seansı kapandıktan sonra devam eden seans.
- <span class="word-self">afterspan> party
- partiden sonra
- <span class="word-self">afterspan> tank
- tank sonra
- <span class="word-self">afterspan> that; <span class="word-self">afterspan> what is stated
- sonra; sonra belirtilen ne
- <span class="word-self">afterspan> the date of contract
- sözleşme tarihinden sonra
- <span class="word-self">afterspan> what
- sonra ne
- <span class="word-self">afterspan> while
- sonra da
- <span class="word-self">afterspan> wit
- wit sonra
- <span class="word-self">afterspan> work
- işten sonra
- <span class="word-self">afterspan> you
- Önden buyurun! Önce siz buyurun!
- at a quarter <span class="word-self">afterspan> four
- dördü çeyrek gece
- black <span class="word-self">afterspan> white
- beyazdan sonra siyah
- chase <span class="word-self">afterspan>
- arkasından kovalamak
- hour <span class="word-self">afterspan> hour
- saat sonra saat
- muscle rigidity <span class="word-self">afterspan> death
- Ölümden sonra kas sertliği
- one <span class="word-self">afterspan> another/the other
- birbiri ardından, birbiri peşi sıra, peş peşe, arka arkaya
- one <span class="word-self">afterspan> the other
- bir sonra diğer
- one <span class="word-self">afterspan> the other
- Following öne another in quick succession
- pattern o.s. on/<span class="word-self">afterspan> s.o
- birini örnek almak
- put <span class="word-self">afterspan>
- peşine takmak
- take <span class="word-self">afterspan> someone
- birilerinin peşinden almak
- <span class="word-self">afterspan>
- dikten sonra
- <span class="word-self">afterspan> action report; <span class="word-self">afterspan> action review
- (Askeri) faaliyet sonu raporu; faaliyet sonu incelemesi