Okuldan sonra sıklıkla tenis oynarım.
- I often play tennis after school.
Türkiye'den döndükten sonra Türkçem zayıfladı.
- After I returned from Turkey, my Turkish deteriorated.
Yemekten sonraki konuşmalarında, onlar politikadan bahsettiler.
- In their discourse after dinner, they talked about politics.
Nagoya'dan sonraki durak nedir?
- What's the stop after Nagoya?
Önce sen konuş, ben daha sonra konuşacağım.
- You speak first; I will speak after.
Daha sonra hayattan yeniden zevk almaya başladı ve gitgide iyileşti.
- After that he began to enjoy life again and gradually recovered.
Tom, uzun bir günün ardından kanepede dinlenmeyi seviyor.
- Tom likes to rest on the couch after a long day.
Aylar süren müzakerelerin ardından, barış antlaşması tamamlandı.
- After months of negotiations, the peace treaty was completed.
Bir grup çocuk tavşanın arkasından koştu.
- A bunch of children ran after the rabbit.
Köpek sahibinin arkasından gitti.
- The dog tagged along after his master.
O, kötü bir soğuk algınlığı yüzünden yatakta olan kızkardeşine baktı.
- She looked after her sister, who was in bed with a bad cold.
O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi.
- He fainted with hunger and fatigue, but came to after a while.
Tom gece yarısı sonrasına kadar eve gitmedi.
- Tom didn't get home until after midnight.
Kısa bir mücadele sonrası, onlar kazandı.
- After a brief fight, they won.
Çarşamba öğleden sonraları dersimiz yok.
- We have no classes on Wednesday afternoons.
Çarşamba öğleden sonraları dersimiz yok.
- We don't have class on Wednesday afternoons.
Ebeveynler yeni nesile gerçeklikten uzak ve gerçekçi olmayan hayallerin peşinde koşturan bir nesil olarak olarak bakıyor.
- Parents look to the new generation as a generation that is far from reality and busy running after unrealistic dreams.
Polis adamın peşinde.
- The police are after the man.
Tom dün gece üçten sonrasına kadar uyuyamadı.
- Tom couldn't get to sleep till after three last night.
Tom gece yarısı sonrasına kadar eve gitmedi.
- Tom didn't get home until after midnight.
Tom, o günkü olaylar hakkında yazdıktan sonra günlüğü kapattı.
- Tom closed his diary after writing about that day's events.
Öğle yemeğinden sonra bunun hakkında konuşabilir miyiz?
- Can we talk about this after lunch?
Onun görevi çocuklara bakmaktı.
- Her duty was to look after the children.
Bu öğleden sonra seni tekrar göreceğim.
- I'll see you again this afternoon.
Fırtınadan sonra gelen sakinlik.
- The calm that comes after the storm.
Kedi, bir farenin peşinden koştu.
- A cat ran after a mouse.
Çabuk, onun peşinden koşun.
- Quick, run after him.
Mağazalar sıcak nedeniyle öğleden sonra kapalıdırlar.
- Stores are closed in the afternoon because of the heat.
Havai fişek gösterisi fırtına nedeniyle 30 dakika sonra askıya alındı.
- The fireworks show was suspended after 30 minutes due to the thunderstorm.
At çalındıktan sonra ahırın kapısını kapatmak için çok geç.
- It's too late to shut the barn door after the horse is stolen.
Hasta arkadaşımın hatırını sormak için Osaka'ya gittim.
- I've been to Osaka to ask after my sick friend.
Tom'un parmaklılar ardındaki zamanı bitti.
- Tom's time behind bars is over.
Saldırıların ardındaki kimdi?
- Who was behind the attacks?
Sen yokken evine göz kulak olmak için elimden geleni yapacağım.
- I'll try my best to look after your house while you're away.
Tom annesine göz kulak olmak zorunda.
- Tom has to look after his mother.
Tom koltuğunda geriye doğru yaslandı ve ellerini başının arkasına koydu.
- Tom leaned back in his chair and put his hands behind his head.
Tom arkasında bir ses duydu ve geriye döndü.
- Tom heard a noise behind him and turned around.
Ekstra yiyeceği geride bırakmaya karar verdiler.
- They decided to leave extra food behind.
Biri onun şemsiyesini geride bıraktı.
- Somebody left his umbrella behind.
Arkadaşlarına ayak uydurmadığı için, o sonunda geride kaldı.
- Unable to keep up with his friends, he fell behind at last.
Önce Mary yürüdü, ve Tom arkada geldi.
- Mary walked first, and Tom came behind.
Arkadan saldırıya uğradık.
- We were attacked from behind.
Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.
- A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.
Kadınlar gerçekten oldukça tehlikeliler. Bu konuda ne kadar çok düşünürsem, o kadar çok yüz örtüsünün arkasındaki nedeni anlayabileceğim.
- Women really are quite dangerous. The more I think about this, the more I'm able to understand the reasoning behind face covering.
Arkasında zengin bir destekleyicisi var.
- He has a wealthy supporter behind him.
O, buna karşın geçmedi.
- He didn't pass after all.
Buna karşın haklıydı.
- He was right after all.
Sonunda hiçbir şey sonsuza kadar kalmaz.
- After all, nothing remains forever.
Tom sonunda doğru kararı verdi.
- Tom made the right decision after all.
Jane yine de onu almadı.
- Jane didn't buy it after all.
Ben çok şey denedim fakat yine de başarısız oldum.
- I tried many things but failed after all.
Buna rağmen kimse problemi çözemedi.
- No one could solve the problem after all.
Nihayet bebeğin bir kız olduğu ortaya çıktı.
- The baby turned out to be a girl after all.
Nihayet, o, sınavı geçmeyi başardı.
- After all, he succeeded in passing the exam.
Her şeye rağmen onu almadım.
- Tom didn't buy it after all.
Her şeye rağmen onu başardın
- You managed it after all.
Sonuç olarak, Tom senin babandı.
- After all, Tom was your father.
Sonuç olarak, haklısın.
- You are right, after all.
Biraz sonra çocuklar sakinleşti.
- After a while, the children settled down.
Tom bundan sonra asla aynı olmadı.
- Tom was never the same after that.
Bundan sonra ne olduğunu hatırlayamıyorum.
- I can't remember what happened after that.
Mary ve John tartıştılar, ancak bir süre sonra barıştılar.
- Mary and John quarreled, but made up after a while.
Bir süre sonra yürümeye başladılar.
- They began to walk after a while.
Nihayetinde o bir çocuk.
- She is a child after all.
borsada gün içi seansı kapandıktan sonra devam eden seans.
1. The store was cleaned and swept out after hours.
2. The children had a secret after hours party when they were supposed to be in bed.
Ondan sonra bir daha onunla karşılaşmadım.
- I didn't meet him again after that.
Ondan sonra, o, eve gitti.
- After that, he went home.
Bundan sonra bir testimiz daha var.
- We have another test after this one.
Bundan sonra, Miki hastaneye götürüldü.
- After this, Miki was taken to the hospital.
Tom senin işinin peşinde olabilir.
- Tom could be after your job.
Tom parmaklıklar ardında birkaç yıl geçirdi.
- Tom spent a few years behind bars.
Tren bugün on dakika geç kaldı.
- The train is ten minutes behind today.
Bütün çabalarımıza rağmen, sonuçta hepimiz başarısız olduk.
- Despite our efforts, we failed after all.
Her şeye rağmen onu başardın
- You managed it after all.
Saat on dakika geri kalmış.
- The clock is ten minutes behind.
Güneş bulutların ardından çıktı.
- The sun came out from behind the clouds.
Güneş bulutların ardından çıktı bile.
- Even the sun popped out from behind the clouds.
he will leave a trail of destruction after him.
So you punched out a window for ventilation. Was that before or after you noticed you were standing in a lake of gasoline?.
a painting after Leonardo da Vinci.
The after gun is abaft the forward gun.
The princess is next in line to the throne after the prince.
After your bad behaviour, you will be punished.
The amends he had made in after life were lost sight of in the dramatic glare of the original act.
After all that has happened, he is still my friend.
inquire after her health.
I left the room, and the dog bounded after.
The Cold War began shortly after the Second World War.
I found the father of Thuvia a man after my own heart, and that night saw the beginning of a friendship which has grown until it is second only to that which obtains between Tars Tarkas, the green Jeddak of Thark, and myself.
You made the commitment, and you can't change the terms after the fact.
Sir:—I have long feared that by our continually worrying the ministry here with successive after-clap demands for more and more money, we should at length tire out their patience.
After-discovered evidence that a cap...identified as belonging to the accused who was convicted, belonged to another...who had a similar gun, motive and opportunity, and admitted to several that he had committed the crime, held ground for a new trial..
Thou shouldst have made him As little as a crow, or less, ere left To after-eye him. — Shakespeare.
To keep costs down at our wedding, we only had family at the banquet, but invited all our friends to the afters.
The police are after a man who is believed to have robbed a bank today.
I'm after a size 14 drill bit. Have you got any?.
... after all that that's the spirit that is always move this nation for ...
... was the cost? 20 or 25 birds were killed and brought out a migratory bird act to go after ...