Örümceklerden korkan insanlar var.
- There are people who are afraid of spiders.
Korkan tek kişi sen değilsin.
- You're not the only one who's afraid.
Başarısız olmandan korkmuştum.
- I was afraid that you had failed.
Büyük köpekten korkmuşlar.
- They were afraid of the big dog.
Yaşlı insanlar sık sık yeni şeyleri denemekten korkarlar.
- Older people are often afraid of trying new things.
Hayvanlar ateşten korkar.
- Animals are afraid of fire.
Biraz korkmak normaldir.
- It's normal to be a little afraid.
Korkmak zorunda değilsin.
- You don't have to be afraid.
Korkmak için hiçbir sebep yok.
- There's no reason to be afraid.
Artık Tom'dan korkmak istemiyorum.
- I don't want to be afraid of Tom anymore.
Yükseklikten korkan tek kişi sen değilsin.
- You're not the only one who's afraid of heights.
Tom Mary'nin tanıdığı tavşanlardan korkan tek çocuktu.
- Tom is the only boy Mary knows who is afraid of rabbits.
Neyden korkmak zorundayım?
- What do I have to be afraid of?
Keşke benden korkmaktan vazgeçsen.
- I wish you'd stop being afraid of me.
Hatalar yapmaktan korkmayın.
- Don't be afraid of making mistakes.
Bu şey yok, korkmayın!
- It's nothing, don't be afraid!
Artık Tom'dan korkmak istemiyorum.
- I don't want to be afraid of Tom anymore.
Korkmak için hiçbir sebep yok.
- There's no reason to be afraid.
Hatalar yapmaktan korkmayın.
- Don't be afraid to make a mistake.
İngilizce konuşurken hata yapmaktan korkmayın.
- Don't be afraid to make mistakes when speaking English.
Tom'dan korkmak için bir sebep yok.
- There's no reason to be afraid of Tom.
Artık Tom'dan korkmak istemiyorum.
- I don't want to be afraid of Tom anymore.
He is afraid that he will die.
I am afraid I can not help you in this matter.
Do you have any beer? No, I'm afraid not.
Do we really have to do every one by hand? Yes, I'm afraid so.
... They are afraid if the data is open, maybe something bad ...
... They are afraid of, or they don't want to be responsible ...