Tom kağıt uçak yapmaktan hoşlanır.
- Tom likes making paper aeroplanes.
Uçak biraz yedek yakıt taşımalıdır.
- The aeroplane must carry some spare fuel.
Babam uçak uçurabiliyor.
- My father can fly an airplane.
Uçak saatte beş yüz kilometre hızla uçar.
- The airplane flies at a speed of five hundred kilometers per hour.