الإنجليزية - التركية
تعريف admitted to confidence, trusty في الإنجليزية التركية القاموس.
- confidential
- {s} mahrem
Tom son derece mahrem.
-This is extremely confidential.
- confidential
- {s} güvenilir
- confidential
- {s} gizli
Toplam gizliliği kabul etmek ve bir gizlilik sözleşmesi imzalamak zorundaydık.
-We had to agree to total confidentiality and sign a non-disclosure agreement.
Onun neden gizli olduğunu anlayabiliyorum.
-I can see why it's confidential.
- confidential
- (Ticaret) zata mahsus
- confidential
- gizli kalması gereken
- confidential
- (Ticaret) kişiye mahsus
- confidential
- Sır olarak
Bunu sana sır olarak söylüyorum.
-I'm telling you this confidentially.
- confidential
- {s} emin
- confidential
- (Askeri) ÖZEL: Onaysız açıklamasının milli güvenliğe zarar vermesi beklenen ve koruma gerektiren milli güvenlik bilgileri veya malzemesi
- confidential
- confidentially güvenerek
- confidential
- (Askeri) Özel gizlilik derecesi
- confidential
- {s} güven veren
- confidential
- güvenilir/gizli
- confidential
- {s} gizli kalması gereken, gizli: This is confidential. Bu aramızda kalsın
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف admitted to confidence, trusty في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {a} confidential
admitted to confidence, trusty
الواصلة
ad·mit·ted to confidence, trus·tyالنطق
Resimler
المفضلات