She has a daughter named Mary.
- Onun Mary adlı bir kızı var.
Tom is apparently dating a girl named Mary.
- Tom görünüşte Mary adlı bir kızla çıkıyor.
I was born in a small town called Nara.
- Nara adlı küçük bir kasabada doğdum.
Dr. Sagan suffered from a rare bone marrow disease called myelodysplasia.
- Dr. Sagan miyelodisplazi adlı ender bir kemik iliği hastalığından muzdaripti.