I met a tall man named Ken.
- Ben Ken adlı uzun boylu bir adamla tanıştım.
She has a daughter named Mary.
- Onun Mary adlı bir kızı var.
I was born in a small town called Nara.
- Nara adlı küçük bir kasabada doğdum.
I heard a song called Apologize on the radio.
- Radyoda Apologize adlı bir şarkının çaldığını duydum.