تعريف adjusting في الإنجليزية التركية القاموس.
- ayarlayarak
- (Ticaret) düzeltici
- (Ticaret) ayarlayan
- ayarlama
Tom ayarları ayarlamada biraz sorun yaşadı.
- Tom had a little trouble adjusting the settings.
- (Tekstil) ayarlama, düzenleme, alıştırma, ölçüleme
- {f} ayarla
Tom ayarları ayarlamada biraz sorun yaşadı.
- Tom had a little trouble adjusting the settings.
- ayarlayıcı
- ayar
Tom ayarları ayarlamada biraz sorun yaşadı.
- Tom had a little trouble adjusting the settings.
- adjust
- {f} ayarlamak
John'un yaptığı gibi bu cihazı ayarlamak için hiç kimsenin yeterli bilgisi yok.
- Nobody has enough knowledge to adjust this equipment like John did.
Herkes ayarlamak zorunda.
- Everybody has to adjust.
- adjusting arm
- (Tekstil) reglaj kolu
- adjusting arm
- (Otomotiv) ayarlama kolu
- adjusting lock bolt
- (Otomotiv) ayar kilit cıvatası
- adjusting ring
- (Askeri) tanzim halkası
- adjusting screw
- (Otomotiv) ayar cıvatası
- adjusting washer
- ayarlama pulu
- adjusting bolt
- ayar cıvatası
- adjusting button
- ayar düğmesi
- adjusting cam
- ayar kamı
- adjusting eye
- ayar gözü
- adjusting flange
- ayar flanşı
- adjusting fork
- ayar çatalı
- adjusting knob
- ayar düğmesi
- adjusting lock bolt
- kontralı ayar cıvatası
- adjusting nut
- ayar somunu
- adjusting pin
- ayar pimi
- adjusting plug
- ayar tapası
- adjusting ring
- ayar halkası
- adjusting rod
- ayar çubuğu
- adjusting screw spring
- ayar vidası yayı
- adjusting screw washer
- ayar vidası rondelası
- adjusting slide
- ayarlayıcı sürgü
- adjusting stud
- ayar saplaması
- adjusting washer
- ayar rondolası
- adjusting wrench
- ayar anahtarı
- adjusting yoke
- ayar çatalı
- adjusting entries
- ayarlama kayıtları
- adjusting entry
- giriş ayar
- adjusting lever
- ayar kolu
- adjusting.
- ayarlanması
- adjusting and balancing
- ayarlama ve dengeleme
- adjusting apparatus
- (Tekstil) ayar tertibatı
- adjusting balance
- ayarlı terazi
- adjusting bracket
- (Otomotiv) ayarlama braketi
- adjusting bracket
- (Mekanik) ayarlı destek
- adjusting bush
- (Tekstil) ayar duyu
- adjusting cable
- (Otomotiv) ayar kablosu
- adjusting cam
- (Mekanik) ayar eksantriği
- adjusting cylinder movement
- (Otomotiv) ayar silindiri hareketi
- adjusting device
- ayarlama aygıtı
- adjusting entry
- (Ticaret) düzeltici yevmiye maddesi
- adjusting event
- (Ticaret) düzeltme işlemi
- adjusting eye
- ayar deliği
- adjusting frame
- ayar çerçevesi
- adjusting gear
- ayar dişlisi
- adjusting high and low gear
- yavaş-hızlı seri ayarı
- adjusting high and low gear
- yavaş / hızlı seri ayarı
- adjusting housing
- ayarlama kovanı
- adjusting instruction
- (Otomotiv) ayarlama talimatı
- adjusting key
- ayar kaması
- adjusting lever
- (Tekstil) ayar kolu, ayar manivelası
- adjusting lever
- (Otomotiv,Teknik) ayar levyesi
- adjusting lever angle
- (Otomotiv) ayar levye açısı
- adjusting lever position
- (Otomotiv) ayar levyesi konumu
- adjusting lever shaft
- (Otomotiv) ayar levyesi mili
- adjusting lug
- ayar tırnağı
- adjusting lug test bench
- ayar tırnağı
- adjusting mandrel
- (Tekstil) ayarlı ayna
- adjusting nut
- (Otomotiv) ayarlama somunu
- adjusting nut lock
- (Otomotiv) ayar somun kilidi
- adjusting plate
- ayar plakası
- adjusting point
- (Askeri) TANZİM NOKTASI: Gözetleyicinin ateşi oturtmak istediği bölgenin merkezinde veya merkez civarında bulunan bariz bir arazi arızası veya hedefin bir parçası
- adjusting ring
- (Askeri) TANZİM HALKASI: Patlayıcı mermilerin tapasını takmaya ve tanzime yarayan tapa tanzim aletinin bir parçası. Bütün mermiyi tanzim bileziği döndürür
- adjusting screw
- ayar vidası
- adjusting shop
- ayar atölyesi
- adjusting shop
- uyarlama atölyesi
- adjusting sleeve
- (Otomotiv) ayar manşonu
- adjusting sleeve
- ayarlama manşonu
- adjusting sleeve
- (Otomotiv) ayar yuvası
- adjusting slide
- ayarlayım sürgü
- adjusting spray position
- (Otomotiv) püskürtme konumunun ayarı
- adjusting spring
- ayar yayı
- adjusting the idling speed
- rölanti devir ayarı
- adjusting tube
- (Otomotiv) ayar borusu
- adjusting washer kit
- ayarlama pulu kiti
- adjusting wedge
- ayar kaması
- adjusting wheel
- (Otomotiv) ayar çarkı
- adjust
- alışmak
İnsanların yeni çevreye alışmak için sadece zamana ihtiyacı var.
- People just need time to adjust to the new environment.
- adjust
- ayarlanmak
- adjust
- {f} alıştırmak
Tom gözlerini karanlığa alıştırmak için bir süre bekledi.
- Tom waited a while to let his eyes adjust to the darkness.
- adjust
- uymak
- adjust
- uydurmak
Sık sık söylenildiği gibi kendini yeni bir çevreye uydurmak zordur.
- As is often said, it is difficult to adjust yourself to a new environment.
- adjust
- ayarla
Tom ayarları ayarlamada biraz sorun yaşadı.
- Tom had a little trouble adjusting the settings.
Araba sürmeden önce frenleri kontrol edin ve ayarlayın.
- Check and adjust the brakes before you drive.
- adjust
- uyum göstermek
- adjust
- ayar çekmek
- adjust
- (Tıp) uyum sağlamak
- adjust
- parlamak
- adjust
- uyarlamak
- adjust
- düzeltilebilir uydurulabilir
- air adjusting screw
- rölanti ayar vidası
- brake band adjusting nut
- fren kuşağı ayar somunu
- carburettor idle adjusting screw
- karbüratör rölanti ayar vidası
- carburettor slow idle adjusting screw
- karbüratör düşük rölanti ayar vidası
- chain adjusting screw
- zincir ayar vidası
- clutch adjusting nut
- kavrama ayar somunu
- clutch pedal adjusting collar
- debriyaj pedalı ayar bileziği
- idle adjusting screw
- avara ayar vidası
- idling adjusting screw
- rölanti ayar vidası
- idling speed adjusting screw
- rölanti hız ayar vidası
- maximum adjusting screw
- maksimum ayar vidası
- self-adjusting
- otomatik ayarlanan
- adjust
- intibak
- chain adjusting screw
- zincir ayar vidasi
- idling adjusting screw
- rölanti ayar vidasi
- idling speed adjusting screw
- rölanti hız ayar vidasi
- tappet adjusting screw
- itecek ayar vidasi
- adjust
- düzeltme
LASIK, kornea yüzeyini düzeltmek için kullanılan bir lazerdir.
- In LASIK, a laser is used to adjust the surface of the cornea.
- adjust
- tashih
- adjust
- {f} halletmek
- adjust
- (Mukavele) ayar etmek, düzeltmek
- adjust
- {f} düzeltmek
LASIK, kornea yüzeyini düzeltmek için kullanılan bir lazerdir.
- In LASIK, a laser is used to adjust the surface of the cornea.
- adjust
- Islah
- adjust
- ayarlamak ayarla
- adjust
- (Mimarlık) (to) alıştırmak
- adjust
- (Askeri) TANZİM: Belirli bir hedefte, tanzimi başlatması için gözcüye verilen emir; mermilerin hedefe vurmalarını temin için silahın yan ve yüksekliğini düzeltmek; ayarlama (k); ayar etmek; düzeltmek; alıştırmak
- adjust
- düzen
Herhangi bir düzenleme yapmadım.
- I didn't make any adjustments.
- adjust
- {f} belirlemek
- adjust
- alıştırmak ayar etmek adjustable ayar edilebilir
- adjust
- tanzim
- adjust
- (Nükleer Bilimler) ayar
Tom ayarları ayarlamada biraz sorun yaşadı.
- Tom had a little trouble adjusting the settings.
Sesi nasıl ayarlayacağımı bana söyleyebilir misiniz?
- Could you tell me how to adjust the volume?
- adjust
- nizam
- adjust
- uyma
- adjust
- {f} ayar etmek, ayarlamak
- adjust
- (Hukuk) uyumlulaştırmak
- auxiliary adjusting point
- (Askeri) YARDIMCI TANZİM NOKTASI: Bak. "auxiliary target"
- mixture adjusting screw
- (Otomotiv) karışım ayar vidası
- my watch needs adjusting
- saatimin ayarlanması gerekiyor
- plunger adjusting shim
- (Otomotiv) plancer ayar şimi
- presser adjusting screw
- (Tekstil) baskı ayar vidası
- rocker arm adjusting screw
- (Otomotiv) külbütör ayar vidası
- timer adjusting screw
- (Otomotiv) avans ayar vidası