Bu yemek iki kişi için yeterlidir.
- This meal is adequate for two.
Ödeme altı kişilik bir aile için yeterli değildir.
- The pay is not adequate for a family of six.
Ne yazık ki, Nuh'un gemisi ejderhalar, dinozorlar ve tek boynuzlular için uygun bir ortam değildi.
- Sadly, Noah's ark was not an adequate environment for dragons, dinosaurs and unicorns.
Kışın, önceden uygun hazırlık yapmadan bir dağa tırmanacak kadar aptal değilim.
- I'm not stupid enough to climb a mountain in the winter without first making adequate preparations.
Herkesin yeterince hazırlanması gerekir.
- Everyone should prepare adequately.
... without adequate notice-- or your home without adequate notice. In many places, the hotelier ...
... now moving around to working on the problem of getting food, adequate, good food, to pregnant ...