Onu adliye binasında alabilirsin, katip ekledi.
- You can get it at the courthouse, the clerk added.
Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.
- You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence.
Tom adını dansa katılmak isteyenlerin listesine ekledi.
- Tom added his name to the list of people who wanted to attend the dance.
İlave etmek istediğin bir şey var mı?
- Is there anything you'd like to add?
Daha sonra yapmak istediğimiz şey biraz tuz ilave etmek.
- What we want to do next is add some salt.
Mary, Tom'u bağlantılarına ekledi.
- Mary added Tom to her contacts.
Krem şantiye az miktarda brendi ekledi.
- A small amount of brandy is added to the whipped cream.
Sayıları toplamak çok mutlu edicidir.
- Adding up numbers is very uplifting.
Hesap makinesi kullanarak sayıları toplamak kolaydır.
- It is easy to add numbers using a calculator.
Çocuk nasıl toplama yapılacağını bile bilmiyor.
- The child does not even know how to add.
Toplamayı severim ama çıkarmayı değil.
- I like addition but not subtraction.
O yakında tekrar yazacağını mektubunda ekledi.
- She added in her letter that she would write again soon.
Yapman gereken tek şey buraya adını ve adresini yazmak.
- All you have to do is to write your name and address here.
Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.
- You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence.
10'a 5 eklemek kolaydır.
- It is easy to add 5 to 10.
Biraz daha biber ekle.
- Add a little more pepper.
Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.
- You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence.
Katılımcıların başkalarına saygılı cümleler eklemeleri gerekir.
- Contributors should add sentences that are respectful of others.
Biraz şeker ekler misiniz?
- Don't you add some sugar?
Birkaç son rötuş eklerim.
- I add a few finishing touches.
Yorum ekleme kod okumayı kolaylaştırır.
- Adding comments makes the code easier to read.
Annem salataya tuz eklemeyi unuttu.
- My mother forgot to add salt to the salad.
Annem çorbanın tadına baktı ve biraz daha tuz ilave etti.
- My mother tasted the soup and added a little more salt.
Biraz daha tuz ilave edelim mi?
- Shall we add a bit more salt?
From the 2nd century BC to the 3th century AD.
I have placed both of the ads in the newspaper as instructed.
After engaging the boss for one minute, two adds will arrive from the back and must be dealt with.
He added that he would willingly consent to the entire abolition of the tax. - William Macaulay.
I will add to your yoke. - 1 Kings 12:14.
As easily as he can add together the ideas of two days or two years. - John Locke.
Value Added Selling help your sales people focus on genuinely hearing customers' concerns.
... added on in send on to say it is ...
... My own view, by the way, is I've added to that. I happen to believe ' I want the kids ...