O, oyunu mutlaka kazanacak.
- He is certain to win the game.
İstasyonda güvenilir bir beyefendiyle karşılaştım.
- I met a certain gentleman at the station.
Niyetlerinizin güvenilir olduğuna eminim.
- I'm certain that your intentions are honorable.
Uygun şekilde kullanılırsa, belirli zehirler yararlı olacaktır.
- Properly used, certain poisons will prove beneficial.
Üçüncü yıldız belirli bir krala ait oldu.
- The third star belonged to a certain king.
O, kesinlikle cesaretsiz değildir.
- He is certainly not without courage.
Kesinlikle,kart oynamayı severim.
- Certainly, I like playing cards.
Belli bir noktadan sonra her şey biraz daha zor oldu.
- After a certain point, everything became a little more difficult.
Tom takdir edeceğin belli niteliklere sahip.
- Tom has certain qualities you'll appreciate.
Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor.
- Tom certainly looks confident.
Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor.
- Tom certainly sounds confident.
Ben herhangi bir hata yapmadığımdan oldukça eminim.
- I'm pretty certain I haven't made any mistakes.
Herhangi bir kış gününde ona rastladım.
- I met her on a certain winter day.