تعريف activities في الإنجليزية التركية القاموس.
- icraat
- aktiviteler
Okuldan sonra müfredat dışı aktivitelerimiz var.
- We have extracurricular activities after school.
O, hayvan cesetlerini parçalayarak incelemek ve geceleri sokaklarda insanları gizlice takip etmek gibi korkunç aktivitelerle uğraşmaktan hoşlanır.
- He enjoys engaging in macabre activities such as dissecting animal corpses and stalking people on the street at night.
- etkinlikler
Her türlü grup etkinlikleri vardı.
- There were all sorts of group activities.
Birçok okul etkinliklerine katılır.
- She participates in many school activities.
- faaliyetler
Beynimiz faaliyetlerimizi kontrol eder.
- Our brains control our activities.
Tom'un faaliyetlerinin tamamen farkındayım.
- I am fully aware of Tom's activities.
- activity
- etkinlik
Bayan Tanaka, yeni öğretmen, Japoncayı haftada iki kez ilgili öğrencilerine müfredat dışı etkinlik olarak öneriyor.
- Mrs. Tanaka, the new teacher, is offering Japanese as an extra curricular activity twice a week to interested students.
Siyasal etkinlikte bulunmak için zamanım yok.
- I have no time to engage in political activity.
- activity
- faaliyet
Okumak iyi bir faaliyettir.
- Reading is a good activity.
Birçok yerde, doğa insan faaliyeti tarafından tehdit edilir.
- In many places, nature is threatened by human activity.
- activities of daily living
- (Tıp) günlük yaşam aktiviteleri
- Account activities
- Hesap ekstresi
- activity
- eylem
- artistic activities
- (Eğitim) sanatsal etkinlikler
- conduct lobbying activities
- lobi faaliyeti yürütmek
- investing activities
- (Ticaret) yatırım faaliyetleri
- leader of group activities
- animatör
- leisure activities
- (Tıp) boş zaman faaliyetleri
- ordinary activities
- (Ticaret) olağan faaliyetler
- research activities
- (Eğitim) araştırma etkinlikleri
- student activities
- öğrenci faaliyetleri
- suspend the activities
- faaliyetleri durdurmak
- terrorist activities
- terörist faaliyetler
- trust activities
- (Ticaret) teminat faaliyetleri
- activity
- işleklik
- activity
- hareket
- activity
- yapılan işler
- body activities
- vücut faaliyetleri
- life activities
- hayati faaliyetler
- activity
- (Askeri) müdahele, hareket
- Activity
- aktivite
Neden odun kesmekten büyük zevk alan bu kadar çok insan olduğunu biliyorum. Bu aktivitede sonuçları hemen anında görürsünüz. -- Albert EINSTEIN
- I know why there are so many people who love chopping wood. In this activity one immediately sees the results. -- Albert EINSTEIN
Turistler hayvanları korkuturlar ve onların doğal aktivite yapılarını bozarlar.
- The tourists scare away the animals and disrupt their natural activity patterns.
- Trouble starts either by senseless leadership or by underground activities
- (Atasözü) Balık baştan kokar, su dipten bulanır
- activity
- {i} hareket halinde olma
- activity
- kuvvet
- activity
- tez canlılık
- activity
- tetiklik
- activity
- (Sinema) etkenlik
- activity
- amel
- activity
- (Askeri) KURULUŞ: Belirli bir işlevi veya görevi yerine getiren bir birlik, teşkilat veya tesis. Ör., celp ve sevk merkezi, dağıtım merkezi, deniz üssü, tersane
- activity
- eyleyim
- activity
- etki
İhracaat sınırları aşan ticari bir etkinliktir.
- Exporting is a commercial activity which transcends borders.
Zamanının çoğunu hangi etkinliği yaparak geçirirsin?
- What activity do you spend most of your time doing?
- activity
- (Mukavele) faaliyet, iş kalemi, aktivite
- activity
- tesir
- activity
- faal oluş
- activity
- işlem
- activity
- (Hukuk) faaliyet / etkinlik
- activity
- (Biyokimya) etkin olma
- activity
- aktiflik
- activity
- iş
Tom hiçbir beyin aktivitesi işareti göstermiyor.
- Tom is showing no signs of brain activity.
Tatoeba, yalnızca imajını kötülemek ve faaliyetini aşağılamak isteyenleri işbirlikçi olarak kabul etmemeli.
- Tatoeba should not admit as collaborators those who only wish to denigrate its image and demean its activity.
- derived from human activities
- insan faaliyetlerinden elde edilen
- leisure activities
- Boş vakit etkinlikleri
- recreational activities
- eğlence faaliyetleri
- regular activities
- düzenli faaliyetleri
- relax activities
- rahatlatıcı faaliyetler
- relaxing activities
- rahatlatıcı faaliyetler
- sales-related activities
- satış amaçlı ilişkiler
The sales-related activities of agent shall be limited to the following groups of customers.
- stretch-shortening cycle activities
- kısa derilimli döngü aktiviteleri
- Office of Field Operational and External Support Activities
- (Askeri) Sahra Harekat Ve Dış Destek Faaliyetleri Dairesi
- battlefield psychological activities
- (Askeri) MUHAREBE ALANI PSİKOLOJİK FAALİYETLERİ: Taktik hedeflerin elde edilmesine yardımcı olmak üzere, muharebe harekatının dahili bir kısmı olarak icra edilen ve muharebe sahasında düşman kontrolündeki sivillere ve düşman kuvvetlerine psikolojik baskı yapmak üzere tasarlanmış planlı psikolojik faaliyetler
- calibration activities
- (Ticaret) kalibrasyon faaliyetleri
- carry out trade activities
- ticari faaliyette bulunmak
- chaplains activities fund
- (Askeri) DİN İŞLERİ TAHSİSATI: Din işleri mensuplarına ait teçhizat ve ikmal maddeleri için tahsis ve Askeri Diyanet işleri Başkanı tarafından idare edilen fon
- command information activities
- (Askeri) KOMUTANLIK HABER FAALİYETLERİ: Askere, ordu içindeki kendi görevini ve ordunun milli savunmadaki önemini daha iyi taktir imkanı vermek için, askeri ve sivil olaylar, yaşanılan şartlar, takip olunan politika ve gösterilen faaliyetler hakkında bilgi vermek suretiyle, Kara Ordusu'nun verimini arttırmayı hedef tutan komutanlık faaliyetleri
- continue one's activities
- faaliyetlerini sürdürmek
- counter battery activities
- (Askeri) DÜŞMAN TOPÇUSU İLE MUHAREBE FAALİYETLERİ: Düşman topçusunun yerini tayin, tesirini tahdit veya kendisini tahrip maksadıyla yapılan işler
- enemy activities
- (Askeri) düşman faaliyetleri
- engage in activities
- etkinliklerde bulunmak
- engage in human activities
- beşeri faaliyetlerde bulunmak
- enrichment activities
- (Pisikoloji, Ruhbilim) zenginleştirme etkinlikleri
- general standard of economic activities in the european community
- (Avrupa Birliği) (NACE) Avrupa Topluluğunda Ekonomik Faaliyetlerin Genel Sınıflandırılması (NACE)
- human activities
- beşeri faaliyetler
- information activities
- (Askeri) HABER TOPLAMA FAALİYETLERİ: Kara Ordusunun gerçek bir milli askeri programdaki rolünü, içte ve dışta, desteklemek suretiyle en iyi milli savunma gücü temini gayesi güden basın ve halkla münasebetler, kıta genel kültür ve toplum münasebetleri faaliyetleri. Bak. "community relations", "public information" ve "troop information"
- intelligence related activities
- (Askeri) İSTİHBARAT İLE İLGİLİ AKTİVİTELER: 1. Birleştirilmiş savunma istihbarat programı dışında olan ve (a) yabancı unsurlar hakkındaki hassas bilgi için harekat komutanlarının görevlendirmesine cevap veren; (b) ilk görevi harekat halindeki kuvvetleri desteklemek olan ulusal istihbarat topluluğu görevlendirme sistemlerine cevap veren; (c) istihbarat görevleri için personeli eğiten; (d) bir istihbarat ihtiyatı temin eden veya; (e) istihbarat veya ilgili imkan ve kabiliyetlerin araştırma ve geliştirmesine ithaf edilmiş faaliyetlerdir. 2. Önde gelen görevi acilen kullanılacak hedef bilgisi sağlama haline gelen bir hedef sistemi ile yakınen bütünlenen programlar özellikle hariç tutulmuştur
- key activities
- (Askeri) ANA FAALİYETLER: Tayinler vesairede takip edilecek usullerin tespitinde, daha az önemli işlerden ayırt edilebilmeleri için, bu şekilde adlandırılan faaliyetler
- leisure activities
- özel uğraşlar
- leisure activities
- boş zaman etkinlikleri
- menace estimation activities
- (Havacılık) tehdit tahmin çalışması
- mining activities
- madencilik faaliyetleri
- overall activities
- faaliyetler bütünü
- participate in activities
- etkinliklerde bulunmak
- psychological activities
- (Askeri) PSİKOLOJİK FAALİYETLER: Yabancı halk topluluklarının heyecanını, hareket ve davranışlarını, Amerika politikası veya hedeflerinin gerçekleştirilmesi yolunda etkilemek üzere planlanıp, barışta ve harp alanları dışındaki sahalarda yürütülen faaliyetler
- psychological consolidation activities
- (Askeri) PSİKOLOJİK BERABERLİK VE BÜTÜNLÜK HAREKETLERİ: Savaşta ve barışta, dost kuvvetlerin kontrolu altındaki bölgelerde yerleşik sivil nüfusa yönelik, desteklenen komutanların askeri hedeflerini ve hareket serbestliğini sağlayacak arzulanan bir davranışa ulaşmayı amaçlayan planlı psikolojik faaliyetler
- public information activities
- (Askeri) BASIN VE HALKLA MÜNASEBETLER FAALİYETLERİ: Aşağıdaki hususları içine alan faaliyetler, gazeteler, mecmualar ve diğer serbest yayın için yayım malzemesinin hazırlanması; basın haberlerinin dağıtılması ve basın temsilcileriyle konuşmalar; radyo ile yayın için malzeme hazırlanması ve radyo temsilcileriyle temas. Devlet malı malzemenin tedarik ve satılması dışında önemli ve ödemesiz ilanların hazırlanması; sergilerin hazırlanması, açılması ve memleket içinde dolaştırılması; Hükümet içi maksatlar için kullanılanlar hariç, sinema filmleri ve projeksiyon filmleri hazırlanması; kanuni aykırılığı bulunan ve sırf hükümet içi maksatlar için yayımlanmış olanlar dışındaki yayımların hazırlanması. Buna eskiden "public relations" denirdi
- quality assurance activities
- (Nükleer Bilimler) kalite temini faaliyetleri
- reconnaissance activities
- (Askeri) koordinasyonu
- sapper activities
- (Askeri) İstihkam faaliyetleri
- social activities
- sosyal aktiviteler
- social activities
- sosyal etkinlikler
- spare time activities
- boş zaman etkinlikleri
- special activities
- (Askeri) ÖZEL FAALİYET BİRLİKLERİ, ÖZEL FAALİYET UNSURLARI: Bir bütün olarak Silahlı Kuvvetler yararına sağlanmış enformasyon, eğlendirme ve moral faaliyetlerini de içine almak üzere, milletlerarası, müşterek, irtibat, diplomatik, politik, araştırma veya diğer özel maksatlı faaliyetleri idare ile görevli birlik unsurları
- special mission unit; supported activities supply system (SASSY) management unit
- (Askeri) özel görev birliği; desteklenen faaliyetler ikmal sistemi yönetim birimi
- strategic psychological activities
- (Askeri) STRATEJİK PSİKOLOJİK FAALİYETLER: Harpte ve barıştaki, normal olarak dost ve tarafsız ülkelerin destek ve işbirliğini kazanmak ve düşman ve muhtemel düşman ülkelerin harbe devam istek ve kabiliyetini azaltmak amacını güden planlı psikolojik faaliyetler
- supported activities supply systems
- (Askeri) desteklenen faaliyetler ikmal sistemleri
- tactical intelligence and related activities
- (Askeri) taktik istihbarat ve ilgili faaliyetler
- tactical psychological warfare activities
- (Askeri) TAKTİK PSİKOLOJİK HARP FAALİYETLERİ
- take part in activities
- etkinliklerde bulunmak
- troop information activities
- (Askeri) KITA GENEL KÜLTÜR FAALİYETLERİ: Askerde; Ordu saflarında kendisine düşen görevi ve Ordu'nun yurt savunmasındaki önemini idrak kabiliyetini arttırmak için askeri ve sivil olaylar, şartlar, güdülen politika ve faaliyetler hakkında bilgi vermeyi, böylece Ordu'nun fiili gücünü arttırmayı hedef tutan komutanlık çalışmaları
- undertake activities
- etkinliklerde bulunmak