1859'dan itibaren, Amerika'dan Protestan misyonerler gelmeye başladı ve Katolik ve de Rus Ortodoks kiliseleri de misyonerlik çalışmalarına aktif olarak dahil oldular.
- From 1859, Protestant missionaries from America started to arrive, and the Catholic and Russian Orthodox churches also became actively involved in missionary work.
Sami aktif olarak gizlice Leyla'yı takip ediyordu.
- Sami was actively stalking Layla.
Bayan Klein 80 yaşın üzerinde, ama hâlâ çok aktif.
- Mrs Klein is over 80, but she's still very active.
Yetmişinde hâlâ aktif.
- At seventy, he is still active.
Etkin olmak zorundasın.
- You have to be active.
Tom etkin bir yaşam sürüyor.
- Tom lives an active life.
Cumhuriyetçi Parti'de faaliyet gösterdi.
- He became active in the Republican Party.
Fadıl, Facebook'ta faaldir.
- Fadil is active on Facebook.
Borsa çok hareketlidir.
- The stock market is very active.
İster inanın ister inanmayın, ben aslında resim çizebilirim.
- Believe it or not, I can actually draw.
Ve aslında bu projenin herkese ihtiyacı var.
- And actually, this project needs everyone.
Sahiden hiç Tayland yemeği denedin mi?
- Have you actually ever tried Thai food?
Tom aslında üç tekneye sahiptir.
- Tom actually owns three boats.
Sahiden hiç Tayland yemeği denedin mi?
- Have you actually ever tried Thai food?
Ben aslına bakılırsa asla burada daha önce olmadım.
- I've never actually been here before.
Birçok insan tembeldir. Aslına bakılırsa ben de tembelim.
- A lot of people are lazy. Actually, I'm lazy too.
Aslına bakarsak ben bile Tom'la tanışmadım.
- I actually haven't even met Tom.
Tom Mary için çalışmayı gerçekten sevdiğini anladı.
- Tom found that he actually liked working for Mary.
Para gerçekten ödenildi mi?
- Was the money actually paid?
Liisa aktif ve enerjik bir genç kadın.
- Liisa is an active and energetic young woman.
Tylenol'da etken madde nedir?
- What is the active ingredient in Tylenol?
Aspirindeki etken madde nedir?
- What is the active ingredient in aspirin?
Tom Mary için çalışmayı gerçekten sevdiğini anladı.
- Tom found that he actually liked working for Mary.
Tom gerçekten asla Boston'da bulunmadı.
- Tom has actually never been to Boston.
specifically, of a volcano Being an active volcano.
an active remedy.
... And so cortisol, when we're actively in stress response, ...
... small restaurants actively get ready for the fifty five ...