acquire or deserve by one's efforts or actions

listen to the pronunciation of acquire or deserve by one's efforts or actions
الإنجليزية - التركية

تعريف acquire or deserve by one's efforts or actions في الإنجليزية التركية القاموس.

earn
kazanmak

Onlar para kazanmak istiyorlardı. - They wanted to earn money.

Haksız kazançlar kısa ömürlüdür.Gerçek para yapmanın tek yolu her kuruşu kazanmaktır. - Ill-gotten gains are short-lived. The only way to make real money is to earn every penny.

earn
{f} para kazanmak

Onlar para kazanmak istiyorlardı. - They wanted to earn money.

Çok para kazanmak için çok çalıştı. - He worked very hard to earn a lot of money.

earn
edinmek
earn
kazandır/kazan
earn
kazan

Sen bizimle Beyaz Saray'a kadar gelecek yeni köpek yavrusu kazandın. - And you have earned the new puppy that's coming with us … to the White House.

Tom şehirde yaşamak için yeterli para kazanıyor mu? - Does Tom earn enough money to live in the city?

earn
{f} kazanmak; kazandırmak
earn
doğrultmak
earn
para kazandırmak
earn
kazanç elde etmek
earn
(Ticaret) (para) kazanmak
garner
toplamak
earn
{f} hak etmek
garner
{i} tahıl ambarı
garner
biriktirmek
garner
{f} almak
garner
{f} stoklamak
garner
{f} depolamak
الإنجليزية - الإنجليزية
earn
garner
acquire or deserve by one's efforts or actions

    الواصلة

    ac·quire or de·serve by one's efforts or actions

    التركية النطق

    ıkwayır ır dîzırv bay wʌnz efırts ır äkşınz

    النطق

    /əˈkwīər ər dəˈzərv ˈbī ˈwənz ˈefərts ər ˈaksʜənz/ /əˈkwaɪɜr ɜr dɪˈzɜrv ˈbaɪ ˈwʌnz ˈɛfɜrts ɜr ˈækʃənz/
المفضلات