acil durumda

listen to the pronunciation of acil durumda
التركية - الإنجليزية
in case of emergency
(Hukuk) in case of urgency
acil durumda kullanılan
donkey
acil durum
{i} exigency
acil durum
(Politika, Siyaset) urgency case
acil durum
emergency

Tom made an emergency stop on the road. - Tom yolda acil durum duruşu yaptı.

Tom got an emergency call and had to leave work. - Tom bir acil durum çağrısı aldı ve işi terk etmek zorunda kaldı.

acil durum
emergency case
acil bir durumda
in case of emergency
acil durum
state of emergency
acil durum
exigence
acil durumda
المفضلات