Daha önce ağrıyordu, ama asla şu andaki kadar kötü bir şekilde değil.
- It's ached before, but never as badly as right now.
Yağmur yağdığında kalçamın ağrıdığının farkındayım.
- I am aware that my hip aches when it rains.
Vücudumun her tarafında ağrılarım ve sızılarım var.
- I have aches and pains all over my body.
O, mide ağrılarından dolayı acı çekerdi.
- He used to suffer from stomach aches.
The sins that in your conscience ache. —.