accustomed to, tolerant or accepting of

listen to the pronunciation of accustomed to, tolerant or accepting of
الإنجليزية - التركية

تعريف accustomed to, tolerant or accepting of في الإنجليزية التركية القاموس.

used to
alışkın olmak
used to
öğür
used to
-ardı
used to
alışık olmak
used to
yapardı

Büyükbabam kendisi için mobilya yapardı. - My grandfather used to make furniture for himself.

O, arkadaşlarına karşı zorbalık yapardı. - He used to bully his friends.

used to
kullan

Benim Japon öğretmenim fiil çekimlerini hatırlamamıza yardımcı olan bir şarkı kullanırdı. Hiç kimse gerçekten birlikte söylemezdi. - My Japanese teacher used to use a song to help us remember verb conjugations. No one really sang along.

O araba satıcısı bu kullanılmış Toyota'nın iyi durumda olduğunu söylediğinde bana yanlış bilgi vermiş. - That car dealer gave me a bum steer when he told me this used Toyota was in good condition.

used to
ederdi

Tom, Boston'dan nefret ederdi. - Tom used to hate Boston.

O, ondan nefret ederdi. - She used to hate him.

used to
geçmiş zamanda yapılan
used to
alışık

Bu ısıya alışık değilim. - I'm not used to this heat.

Herkesin önünde konuşmalar yapmaya alışık değilim. - I'm not used to making speeches in public.

used to
alışkın

O uzun mesafe yürümeye alışkın. - He is used to walking long distances.

Erken kalkmaya alışkınım. - I'm used to getting up early.

الإنجليزية - الإنجليزية
used to

He was shivering a little, for he had always been used to sleeping in a proper bed, and by this time his coat had worn so thin and threadbare from hugging that it was no longer any protection to him.

accustomed to, tolerant or accepting of
المفضلات