according to descartes, the essential attribute of mind

listen to the pronunciation of according to descartes, the essential attribute of mind
الإنجليزية - التركية

تعريف according to descartes, the essential attribute of mind في الإنجليزية التركية القاموس.

thought
{i} düşünme: He was lost in thought. Düşünceye dalıp gitmişti
thought
{i} niyet
thought
f., bak. think
thought
{i} ilgi

Bununla ilgilenebileceğini düşündüm. - I thought you might be interested in this.

Onun fikrinin konu ile ilgili olduğunu düşünmüştüm. - I thought his opinion was relevant.

thought
tefekkür
thought
düşünceli

O, çok düşünceli bir kişidir. - He is a very thoughtful person.

O çok düşünceli ve sabırlı. - She is very thoughtful and patient.

thought
dalgın
thought
kanı

Ben onun babası olduğunu düşündüğüm adam tam bir yabancı olduğunu kanıtladı. - The man who I thought was his father proved to be a perfect stranger.

Bir şarkıcı olduğunu düşündüğüm kız farklı bir kişi olduğunu kanıtladı. - The girl who I thought was a singer proved to be a different person.

thought
görüş

Seninle ilişkiyi bitirseydim, seninle tekrar görüşmek zorunda kalmayacağımı sandım. - I thought if I broke up with you, I'd never have to see you again.

Yeni bir anlaşmayı görüşmek için buraya geldiğimizi düşündüm. - I thought we came here to discuss a new deal.

thought
düşünme

Bunu hiç düşünmedim, dedi adam. Ne yapmalıyız? - I've never thought about this, said the man. What should we do?

Senin gibi bir kadın bulacağımı asla düşünmedim. - I never thought I would find a woman like you.

thought
düşünülmek

Çekici kadınların genellikle aptal olduğu düşünülmektedir. - Attractive women are often thought to be dumb.

Sessiz kalmak ve bir aptal olarak düşünülmek bütün şüpheyi açıkça konuşmak ve gidermekten daha iyidir. - Better to remain silent and be thought a fool than to speak out and remove all doubt.

thought
düşünce

Kelimeler düşünceleri ifade eder. - Words express thoughts.

Öyle söylemesi onun düşüncesizliğidir. - It's thoughtless of her to say so.

thought
(isim) düşünce, fikir, sanı, görüş, kanı, niyet, düşünme, özen, ilgi, felsefe, az şey
thought
tartmak
thought
{i} sanı

Sanırım Tom ziyarete gelmek için çok geç olduğunu düşündü. - I guess Tom thought it was too late to come visit.

Seni tanıdığımı sanıyordum. - I thought I knew you.

thought
a happy thought mutluluk veren düşünce
thought
{i} felsefe: French thought Fransız felsefesi
thought
tasavvur
thought
kanaat
thought
{i} düşünce, fikir
الإنجليزية - الإنجليزية
thought
according to descartes, the essential attribute of mind
المفضلات