accompanied with tears or sobs; a loud sound, uttered in lamentation

listen to the pronunciation of accompanied with tears or sobs; a loud sound, uttered in lamentation
الإنجليزية - التركية

تعريف accompanied with tears or sobs; a loud sound, uttered in lamentation في الإنجليزية التركية القاموس.

cry
{f} haykırmak
cry
ağlama

Kız ağlamaktan başka bir şey yapmıyor. - The girl did nothing but cry.

O, yüksek bir sesle ağlamaya başladı. - She began to cry in a loud voice.

cry
{i} haykırış
cry
{i} feryat

Aniden bir feryat duydum. - All at once, I heard a cry.

cry
haykırma
cry
{i} çığlık

Kalabalıktan bir çığlık yükseldi. - A cry arose from the crowd.

Adam büyük bir çığlık attı. - The man gave a big cry.

cry
{f} ağla

O, yüksek bir sesle ağlamaya başladı. - She began to cry in a loud voice.

Kız ağlamaktan başka bir şey yapmıyor. - The girl did nothing but cry.

cry
{i} haykırış, haykırı; feryat
cry
(kuş/vb.) ötmek
cry
yüksek ses

Tom yüksek sesle ağlamaya başladı. - Tom began to cry loudly.

Yüksek sesle ağlamaktan kendimi alamadım. - I could not stop myself from crying aloud.

cry
bağırarak istemek/çağırmak
cry
{i} nara
cry
{i} yalvarma
cry
hayvan sesi
cry
a far cry çok farklı
cry
{i} (hayvana ait) ses
cry
{f} çığlık atmak
الإنجليزية - الإنجليزية
cry
accompanied with tears or sobs; a loud sound, uttered in lamentation

    الواصلة

    ac·com·pa·nied with tears or sobs; a loud sound, uttered in lam·en·ta·tion

    النطق

المفضلات