Bir trende şans eseri onunla tanıştım.
- I met her by chance on a train.
Şans eseri mağazada Jane ile karşılaştım.
- I met Jane in the department store by chance.
Onun kardeşiyle tesadüfen dükkânda karşılaştık.
- We met her brother at the shop by chance.
Onunla tesadüfen yolda karşılaştım.
- By chance, I met her in the street.