Ne zaman bir kaza olsa doktorların aradığı ilk şey hasta hakkında bazı bilgiler sağlayan bir bilezik, bir kolye, veya bir aksesuardır.
- Whenever an accident happens, the first thing the doctors look for is a bracelet, a necklace, or some accessory that can provide some information about the patient.
Bit yardımcı olman gerekiyor.
- You're supposed to be an accessory.
Soygunun suç ortağı olarak tutuklandı.
- He was arrested as an accessory to the robbery.
Ona cinayet silahını satman onun karısın öldürmek için seni suç ortağı yapar.
- Having sold him the murder weapon makes you an accessory to uxoricide.
Konsol veya aksesuarları yüksek sıcaklık, yüksek nem ya da doğrudan güneş ışığına maruz bırakmayın. (5 °C ile 35 °C veya 41°F ile 95°F aralığında sıcaklığa sahip bir ortamda kullanın)
- Do not expose the console or accessories to high temperatures, high humidity or direct sunlight (use in an environment where temperatures range from 5 °C to 35 °C or 41 °F to 95 °F).
Ben aksesuarlar olmadan çıplak hissediyorum.
- I feel naked without accessories.
Tom'un mağazası golf sopası, top, ayakkabı ve diğer aksesuarları satmaktadırç
- Tom's store sells golf clubs, balls, shoes and other accessories.
Mağaza, kadınlar için pahalı aksesuarlar satar.
- The shop sells expensive accessories for women.
The aspect and accessories of a den of banditti.
some of that atrocious wickedness in Jones, ... might perhaps be derived from the encouragement he had received from this fellow, who ... had been what the law calls an accessary after the fact.
Amongst many secondary and accessary causes that support monarchy, these are not of least reckoning. - John Milton.
... >>Joe Britt: We want to go one step further. What exactly is an Android accessory? ...
... there is no approval process to build a hardware accessory or write the software that goes ...