Havaalanına kolay erişimi olan bir yerde kalalım.
- Let's stay somewhere with easy airport access.
Benim onun kitaplığına erişimim var.
- I have access to his library.
Bana kayıtlarına giriş izni verdi.
- She gave me access to her records.
Polis yola girişi kısıtladı.
- The police restricted access to the road.
Uzak bilgisayarlarıma erişmek için sık sık SSH'ı kullanırım.
- I often use SSH to access my computers remotely.
Dağın zirvesine erişmek zordur.
- Access to the mountaintop is difficult.
Bu ışıltılı aksesuvar senin svetşörtüne uymuyor. Bunu dene!
- That glittering accessory doesn't go with your sweatshirt. Try this on!
Ben aksesuarlar olmadan çıplak hissediyorum.
- I feel naked without accessories.
Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.
- Everyone has the right of equal access to public service in his country.
Kablo olmadan internete ulaşmak mümkündür.
- It is possible to access the Internet without a wire.
Havaalanına kolay erişimi olan bir yerde kalalım.
- Let's stay somewhere with easy airport access.
Nedense benim e-postama erişemedim.
- For some reason I couldn't access my e-mail.
Yere kara yoluyla ulaşılamaz.
- The place is not accessible by land.
Şehre demir yolu ile erişilebilir.
- The town is accessible by rail.