I don't want to torment you any longer.
- Sana daha fazla acı çektirmek istemiyorum.
Do you think that plants feel pain?
- Bitkilerin acı çektiğini mi düşünüyorsun?
He is suffering from an aggravated disease.
- O, ağır bir hastalıktan acı çekiyor.
My wife is suffering from pneumonia.
- Eşim zatürreden dolayı acı çekiyor.
Tom sensed that Mary was in pain.
- Tom Mary'nin acı çektiğini hissetti.
Will the therapy cause me any pain?
- Terapi benim herhangi bir acı çekmeme sebep olacak mı?