acı çekmek

listen to the pronunciation of acı çekmek
التركية - الإنجليزية
suffer

She suffers from constant neuralgia. - O, sürekli nevraljiden acı çekmektedir.

To some life is pleasure, to others suffering. - Bazılarına göre hayat zevktir, diğerlerine göre acı çekmektir.

sorrow
in pain

Nobody wants to be in pain. - Kimse acı çekmek istemez.

feel sorrow
suffer agony
to be in pain

Nobody wants to be in pain. - Kimse acı çekmek istemez.

grieve
feel distress
feel pain
pain

Nobody wants to be in pain. - Kimse acı çekmek istemez.

Suffer, be in pain, lament, be pinched, sting
to suffer, to grieve, to be in pain
be pinched
be in pain

Nobody wants to be in pain. - Kimse acı çekmek istemez.

lament
sting
languish in
languish
wallow
to suffer
acı çekmek/duymak
to suffer (physically or mentally)
acı çekme
{i} agony
acı çekme
suffering

My suffering is due to life’s miseries. - Acı çekme hayatın sefaletinden kaynaklanıyor.

Does detachment from the world really prevent suffering? - Dünyadan ayrılma acı çekmeyi gerçekten engelliyor mu?

acı çek
feel pain

Do you think that plants feel pain? - Bitkilerin acı çektiğini mi düşünüyorsun?

acı çek
{f} suffering

My wife is suffering from pneumonia. - Eşim zatürreden dolayı acı çekiyor.

He is suffering from an aggravated disease. - O, ağır bir hastalıktan acı çekiyor.

acı çek
{f} sorrow
acı çek
{f} pain

Will the therapy cause me any pain? - Terapi benim herhangi bir acı çekmeme sebep olacak mı?

You look like you're in pain. - Acı çekiyor gibi görünüyorsun.

çok acı çekmek
have suffered a great deal
acı çekmek
المفضلات