Ben makaleyi okumadım ama özeti okudum.
- I didn't read the paper, but I read the abstract.
Bu özeti Arapçaya çevirebilir misin?
- Can you translate this abstract into Arabic?
Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum.
- I hope that none of them got into an accident.
Oyunların hiçbiri heyecan verici değil.
- None of the games were exciting.
Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum.
- I hope that none of them got into an accident.
Herhangi bir ev, hiç olmamasından daha iyidir.
- Any house is better than none.
Teori benim için çok soyuttur.
- The theory is too abstract for me.
Soyut sanat hissedilecek bir şeydir.
- Abstract art is something to feel.
Yarım somun ekmek hiç yoktan iyidir.
- Half a loaf is better than none.
Sizinle bir ilgisi yok.
- That's none of your business.
Herkes için bir arkadaş hiç kimse için bir arkadaştır.
- A friend to all is a friend to none.
Hiç kimse onu Tom'un yapabildiği kadar iyi yapamaz.
- None can do it as good as Tom can.
Onlar yolcu hanına girdi ve üçü masaya yerleşti fakat onlardan hiçbirinin iştahı yoktu.
- They entered the inn and the three settled down at the table, but none of them had an appetite.
Dün televizyonda aynı saatte üç iyi film vardı. Ve onlardan hiçbirini görmedim.
- Yesterday, there were three good films at the same time on the TV. And I saw none of them.
Teori benim için çok soyuttur.
- The theory is too abstract for me.
Soyut sanat hissedilecek bir şeydir.
- Abstract art is something to feel.
Tom'un sınıf arkadaşlarından hiç birisi, onun babasının kim olduğunu bilmiyordu.
- None of Tom's classmates knew who his father was.
Hiç birimiz Fransızca bilmiyor.
- None of us speak French.
He abstracted out the square root function.