Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

absolutely necessary, essential, vital, cannot be done without

listen to the pronunciation of absolutely necessary, essential, vital, cannot be done without
الإنجليزية - التركية

تعريف absolutely necessary, essential, vital, cannot be done without في الإنجليزية التركية القاموس.

indispensable
onsuz olamaz
indispensable
(sıfat) zorunlu, mecburi, kaçınılmaz, zaruri, gerekli, öncelikli
indispensable
{s} mecburi
indispensable
(Kanun) lüzumlu
indispensable
kaçınılmaz

Amcam çok sigara içen biridir; tütün onun için kaçınılmazdır. - My uncle is a very heavy smoker; tobacco is indispensable to him.

indispensable
zorunlu

Hiç kimse zorunlu değil. - Nobody is indispensable.

Onun yardımı bizim için zorunludur. - His help is indispensable to us.

indispensable
vazgeçilmez

Arabalar banliyö hayatı için vazgeçilmezdir. - Cars are indispensable to suburban life.

Hem hava hem de su hayat için vazgeçilmezdir. - Both air and water are indispensable for life.

indispensable
Zorunlu, mecburi, kaçınılmaz, zaruri, gerekli, öncelikli:
indispensable
Zaruri, elzem, zorunlu
indispensable
indispensably zaruri olarak
indispensable
{s} vazgeçilmez; zaruri
indispensable
{s} gerekli

Uyku ve iyi yemek iyi sağlık için gereklidir. - Sleep and good food are indispensable to good health.

indispensable
{s} öncelikli
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} indispensable