absent; gone; at a distance; as, the master is away from home

listen to the pronunciation of absent; gone; at a distance; as, the master is away from home
الإنجليزية - التركية

تعريف absent; gone; at a distance; as, the master is away from home في الإنجليزية التركية القاموس.

away
uzakta

O, otelden çok uzakta değildir. - It is not far away from the hotel.

O uzakta tatilde olamaz. - She can't be away on holiday.

away
başka yere gitmişolmak
away
deplasman maçı
away
(zarf) uzakta, uzağa, uzak, durmadan, yok, bir yana, devamlı
away
{s} rakip sahada
away
devamlı
away
kapılmak
away
yok

Derhal yatmaya gitsen iyi olur, yoksa soğuk algınlığın daha da kötüleşir. - You had better go to bed right away, or your cold will get worse.

Patron, Bay Brown'dan kendisi yokken işyerinin sorumluluğunu almasını istedi. - The boss asked Mr Brown to take charge of the office while she was away.

away
bir tarafa
away
bir yere

Tom'un güvenli bir yere gizlenmiş biraz parası var. - Tom has some money stashed away.

Uzak bir yere gidelim. - Let's go somewhere far away.

away
buradan

Lütfen buradan uzaklaş ve canımı sıkmayı bırak. - Please go away and stop annoying me.

Sanırım birkaç gün buradan uzaklaşmalıyız. - I think we should get away from here for a few days.

away
-dan
away
deplasmanda oynanan
away
durmadan

Tüm öğleden sonra durmadan uyudum. - I slept the whole afternoon away.

away
-den
away
başka yönde
away
buradan, şuradan, oradan: Go away! Git buradan!
away
kesip atmak
away
carry away alıp götürmek
الإنجليزية - الإنجليزية
away
absent; gone; at a distance; as, the master is away from home
المفضلات