Benim telefon gidici.
- My phone is about to die.
Yanan arabalar, ölen insanlar vardı ve kimse onlara yardımcı olamadı.
- There were cars burning, people dying, and nobody could help them.
Ölüm yaşamın zıttı değildir: biz ölümümüzü ölürken geçirmezken hayatımızı yaşarken geçiririz.
- Dying is not the opposite of living: we spend our life living while we don't spend our death dying.
Açlıktan ölen fakir çocukların halini düşünmüyorlar mı?
- Don't they think about the poor children who are dying of hunger?
Yanan arabalar, ölen insanlar vardı ve kimse onlara yardımcı olamadı.
- There were cars burning, people dying, and nobody could help them.
Ölmekte olan hastanın ailesi ne olacak?
- What about the family of the dying patient?
Tom ölmekten korkuyor.
- Tom is afraid of dying.
Tom'un ölmesiyle ilgili bir önsezim vardı.
- I had a premonition of Tom dying.
Çoğu dilde ölüm ve ölmeyi açıklamak için örtülü ifadeler vardır.
- Most languages have euphemistic expressions to describe death and dying.
... As plants die here, ...
... even though a higher fraction of children die before they reproduce, the average number ...