Güvenlik için kadın, değerli şeylerini bankada sakladı.
- She kept her valuables in the bank for safety.
O, yaşlı kadına sıcak bir gülümseme fırlattı.
- She shot a warm smile at the old lady.
O kötü bir dişini çektirdi.
- She had a bad tooth taken out.
O, sınavı geçmek için canını dişine taktı.
- She made great efforts to pass the examination.