الإنجليزية - التركية
تعريف able to read, having literacy في الإنجليزية التركية القاموس.
- literate
- {s} okur yazar
- literate
- eğitimli
- literate
- kültürlü
- literate
- iyi eğitim görmüş
- literate
- bilgili
- literate
- tahsilli
- literate
- {s} okumuş
- literate
- edebiyat bilgisine sahip
- literate
- {i} aydın
- literate
- {i} okur yazar kimse
- literate
- {s} edebi
- literate
- {i} çok okumuş kimse
- literate
- okuryazar
Sanırım Tom okuryazar.
-I think Tom is literate.
İyi bir kafa ve iyi bir kalp her zaman müthiş bir kombinasyondur. Fakat buna bir okuryazar dil ya da kalem eklediğinizde, o zaman çok özel bir şeyiniz vardır.
-A good head and a good heart are always a formidable combination. But when you add to that a literate tongue or pen, then you have something very special.
- literate
- s., i. okuryazar
- literate
- {s} yazınsal
- literate
- {s} çok okumuş
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف able to read, having literacy في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- literate
able to read, having literacy
الواصلة
a·ble to read, ha·ving lit·e·ra·cyالنطق
Resimler
المفضلات