abgebunden

listen to the pronunciation of abgebunden
الإنجليزية - التركية

تعريف abgebunden في الإنجليزية التركية القاموس.

set
pekiştirmek
set
kışkırtmak
set
girişmek
cured
{f} tedavi edilmiş
hardened
{f} sertleştir

İsviçre göç politikasını sertleştirdi. - Switzerland hardened its immigration policy.

O kili ateşe koyarak sertleştirdi. - He hardened clay by putting it into a fire.

set
kararlı
cured
tuzlama, kurutma gibi çeşitli yöntemlerle et, balık gibi yiyecekleri muhafaza etmek
cured
küre tabi tutulmuş
cured
islah edilmiş
cured
(Nükleer Bilimler) pişirilmiş
hardened
{s} kaşarlanmış
hardened
{s} katılaşmış
hardened
{i} se
hardened
{f} sertleştir: adj.sertleştirilmiş
hardened
sertleştirilmiş
hardened
(Askeri) ZEMİNİ SERTLEŞTİRİLMİŞ; SERTLEŞTİRİLMİŞ (HV.): Nükleer taarruz veya diğer infilak tesirlerinin fazla basıncına dayanması için beton veya toprakla sertleştirilmiş
set
{f} ayarlamak

Biz müzakereler için sahne ayarlamak zorundayız. - We have to set the scene for negotiations.

Ben düzgün şeyler ayarlamak istiyorum. - I'd like to set things straight.

set
{f} batmak

Güneş batmak üzereydi. - The sun was about to set.

Güneş batmak üzeredir. - The sun is about to set.

ألمانية - الإنجليزية
ligated
hardened
tied up
thickened
set hard
set
cured
untied
undone
tied off
put a tourniquet