تعريف abandoned, forsaken في الإنجليزية التركية القاموس.
- deserted
- {s} ıssız
Issız bir adada yaşamaya gitmek zorunda olsan ve yanında sadece bir kitap alabilsen, hangisini seçersin?
-If you had to go live on a deserted island and could only take one book with you, which one would you choose?
On'dan sonra cadde ıssızdı.
-The street was deserted after ten.
- deserted
- {s} terkedilmiş
Bütün bina terkedilmişti.
-The whole building was deserted.
Tom terkedilmiş kulübeye zorla girdi.
-Tom broke into the deserted shack.
- deserted
- el ayak çekilmek
- deserted
- terk edilmiş
Tom gecenin ortasında terk edilmiş sokaktan aşağıya doğru yürürken biraz huzursuz hissetti.
-Tom felt a little uneasy as he walked down the deserted street in the middle of the night.
Marilla kendini herkes tarafından terk edilmiş hissetti. Tavsiye için Bayan Lynde'ye bile gidemedi.
-Marilla felt deserted by everyone. She could not even go to Mrs. Lynde for advice.
- deserted
- tenha
Tom tenha tren istasyonunda büyük bir saatin altında tek başına durdu.
-Tom stood alone under a big clock in the deserted train station.
- deserted
- terket
Arkadaşların seni terketti mi?
-Have your friends deserted you?
المصطلحات ذات الصلة
تعريف abandoned, forsaken في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {s} deserted