Malezya'daki gençlik Kore ve Japonya'daki ünlülerden gerçekten hoşlanıyor.
- The youth in Malaysia really like Korean and Japanese celebrities.
O, gençlik günlerine geri gitmek istiyor.
- She would love to go back to the days of her youth.
Ergenler genellikle ebeveynleriyle tartışır.
- Adolescents often quarrel with their parents.
Malezya'daki gençlik Kore ve Japonya'daki ünlülerden gerçekten hoşlanıyor.
- The youth in Malaysia really like Korean and Japanese celebrities.
Gençliğinin bittiğini düşünmek için iyi bir nedenin olabilir.
- You may have good reason to think that your youth is over.
Seyirciler genellikle gençti.
- The audience were mostly adolescents.
Yeni davranış kurallarını ihlâl etmekten yakalanan gençler seyahat özgürlüğü haklarını kaybedecekler, ve bu hakkı geri almak için parasız toplum işini tamamlamak zorunda kalacaklar.
- Youths who are caught violating the new rules on behaviour will lose their right to free travel, and will have to complete unpaid community work to earn it back.
Gençlerden oluşan bir grup yaşlı adama saldırdı.
- A group of youths attacked the old man.
... when it comes to youth policymaking, where the data ...
... especially when it comes to youth online. ...