Gençlik ve cinsiyetiyle ilgili bilgi işine karşı bir ön yargıya sebep olmasın diye Bayan Cockburn adını gizledi.
- Mrs Cockburn concealed her name lest the knowledge of her sex and youth should produce a prejudice against her work.
O, gençlik günlerine geri gitmek istiyor.
- She would love to go back to the days of her youth.
Delikanlı iken şarkı söylemeye başladım.
- I began to sing when I was a youngster.
Gençlik ve cinsiyetiyle ilgili bilgi işine karşı bir ön yargıya sebep olmasın diye Bayan Cockburn adını gizledi.
- Mrs Cockburn concealed her name lest the knowledge of her sex and youth should produce a prejudice against her work.
Gençliğinin bittiğini düşünmek için iyi bir nedenin olabilir.
- You may have good reason to think that your youth is over.
Genç bir kişi seni görmek istiyor.
- A young person wants to see you.
O seçkin genç bir kişiye rastladı.
- He came across an outstanding young person.
Yaşlı adam gençleri kıskanıyor.
- The old man envies the youth.
Yeni davranış kurallarını ihlâl etmekten yakalanan gençler seyahat özgürlüğü haklarını kaybedecekler, ve bu hakkı geri almak için parasız toplum işini tamamlamak zorunda kalacaklar.
- Youths who are caught violating the new rules on behaviour will lose their right to free travel, and will have to complete unpaid community work to earn it back.
... can make a difference in terms ensuring that every young person in America, regardless ...