Birçok büyük insan gençliklerinde zorluklardan geçmişlerdir.
- Many great men went through hardship during their youth.
O, gençlik günlerine geri gitmek istiyor.
- She would love to go back to the days of her youth.
Gençliğinin bittiğini düşünmek için iyi bir nedenin olabilir.
- You may have good reason to think that your youth is over.
Onlar, Tom'un gençliğinde hangi zorlukları yaşadığını bilmiyorlar.
- They don't know what difficulties Tom went through in his youth.
Onun içinde iki kişi vardı, onun kız öğrencilerinden birisi ve genç bir adam.
- There were two people in it, one of her girl students and a young man.
Kapının önünde genç bir adam şarkı söylüyor.
- A young man is singing before the door.
Gençlerden oluşan bir grup yaşlı adama saldırdı.
- A group of youths attacked the old man.
Yeni davranış kurallarını ihlâl etmekten yakalanan gençler seyahat özgürlüğü haklarını kaybedecekler, ve bu hakkı geri almak için parasız toplum işini tamamlamak zorunda kalacaklar.
- Youths who are caught violating the new rules on behaviour will lose their right to free travel, and will have to complete unpaid community work to earn it back.
Then the captain said, And just what d'you know of Lord Rothbury, fellow-me-lad? I told you. I'm with his militia, Portia repeated doggedly.
... mistakes, but you couldn’t debate that young man’s hunger to learn. You could not debate ...
... ceremony use a strong impressive young man ...