a wooden strip forming part of a fence

listen to the pronunciation of a wooden strip forming part of a fence
الإنجليزية - التركية

تعريف a wooden strip forming part of a fence في الإنجليزية التركية القاموس.

pale
{s} solgun

O hasta olduğu için solgun. - He's pale because he's sick.

O, hasta olmalı; solgun görünüyor. - He must be sick; he looks pale.

pale
{s} soluk

Turkuaz rengi, berrak su rengini çağrıştırıyor, açık ve soluk bir mavi. - The turquoise colour evokes the colour of clear water, it's a light and pale blue.

Ayrılacak son kişi soluk yüzlü,düz siyah saçlı, uzun bir adamdı. - The last to leave was a tall man, with a pale face and smooth, black hair.

pale
{f} rengi solmak
pale
{s} açık

Turkuaz rengi, berrak su rengini çağrıştırıyor, açık ve soluk bir mavi. - The turquoise colour evokes the colour of clear water, it's a light and pale blue.

Gündüzleri açık bir güneş görürüz, ve geceleri solgun bir ay ve güzel yıldızları görürüz. - At daytime, we see the clear sun, and at nighttime we see the pale moon and the beautiful stars.

pale
mat
pale
cansız
pale
sönük kalmak
pale
solmak
pale
{i} yetki alanı
pale
(Tekstil) soluk, uçuk, mat, pastel
pale
belirli kimselerin oturmasına tahsis edilmiş mıntıka
pale
{i} kazık
pale
sınırlandırılmış herhangi bir şey
pale
{s} sararmış

Hayalet gibi sararmışsın. - You're pale as a ghost.

pale
{i} akça
pale
{s} sarı

Mutfak soluk sarı çinilerle kaplıydı. - The kitchen was lined with pale yellow tiles.

pale
{f} soldurmak
pale
{s} açık, uçuk (renk)
الإنجليزية - الإنجليزية
picket
pale
a wooden strip forming part of a fence

    الواصلة

    a Wood·en strip forming part of a fence

    التركية النطق

    ı wûdın strîp fôrmîng pärt ıv ı fens

    النطق

    /ə ˈwo͝odən ˈstrəp ˈfôrməɴɢ ˈpärt əv ə ˈfens/ /ə ˈwʊdən ˈstrɪp ˈfɔːrmɪŋ ˈpɑːrt əv ə ˈfɛns/
المفضلات