a woman.

listen to the pronunciation of a woman.
الإنجليزية - التركية

تعريف a woman. في الإنجليزية التركية القاموس.

baggage
{i} bagaj

Adımına dikkat et, yoksa bagajda yoculuk yapacaksın. - Watch your step, or else you will trip on the baggage.

Dün bavulumu bagaj odasına koydum ama şimdi kayıp gibi görünüyor. - I put my suitcase in the baggage room yesterday, but now it seems to be missing.

breezy
havalı
a woman
bir kadın
baggage
{i} civelek kız
baggage
baggage master bagaj memuru
baggage
{i} bagaj, yolcu eşyası
baggage
(Askeri) eşya (bagaj)
baggage
{i} ordu yükü
baggage
{i} moruk (Argo)
baggage
işvebaz kız
baggage
{i} sevimsiz yaşlı kadın
baggage
ABD bagaj
baggage
{i} valiz

Yanında çok valiz aldı. - She took a lot of baggage with her.

Benim yalnızca bu valizim var. - I only have this baggage.

baggage
{i} şımarık kadın
baggage
{i} haspa (Argo)
baggage
canlı genç kadın
baggage
{i} yol eşyası
breezy
havadar
breezy
{s} lakayt, umursamaz
الإنجليزية - الإنجليزية
baggage
fish
gash
breezy
faggot

DA: You faggot, you; don't let on you don't know.

bim
chick
skirt
jawn
sheila
femme
hen
mulier
feminine
feme
dragon
a woman.

    الواصلة

    a wo·man

    فيديوهات

    ... A woman came to me, and she said, look, I can't afford insurance for myself or my son. ...
    ... Greek-American woman, settled down, had kids. ...
المفضلات