Tom Mary'nin inci kolyesini nereden satın aldığını bilmediğini söylüyor.
- Tom says he doesn't know where Mary bought her pearl necklace.
Bu inciler gerçek gibi.
- These pearls look real.
Onun inci gibi dişleri var.
- She has pearly teeth.
Onun dişleri inci gibi beyaz.
- His teeth are white like a pearl.