Bu yaz Avrupa'ya bisiklet ile seyahat edeceğim.
- I'll travel across Europe by bicycle this summer.
Dün gece bisikletimi çaldırdım.
- I had my bicycle stolen last night.
Aptallık frenleri olmayan bir bisiklete binmektir.
- Stupidity is riding a bike that doesn't have brakes.
Bisiklete binmek hoşuma gider.
- I like riding a bike.
O, bir bisiklet sürüyor.
- He is riding a bicycle.
Mayuko bir bisiklet sürebilir.
- Mayuko can ride a bicycle.
Ben bisiklete binmek zorundayım.
- I must ride a bicycle.
Bisiklete binmekten çok fazla hoşlanmıyorum.
- I don't like riding a bicycle very much.
Motosikletimi nereye bırakabilirim?
- Where can I leave my bike?
Motosikletim seninki gibi bir şey değil.
- My bike is nothing like yours.