Bu sayfadaki her sözcüğü biliyorum.
- I know every word on this page.
Romanın son sayfasını henüz okumadım.
- I haven't read the final page of the novel yet.
Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur.
- Almost all implementations of virtual memory divide the virtual address space of an application program into pages; a page is a block of contiguous virtual memory addresses.
Tom baştan sona kadar derginin sayfalarını çevirdi.
- Tom flipped through the pages of the magazine.
Bir web sayfası ziyaretçilerinin %90'ından daha fazlası arama motorlarındandır.
- More than 90 percent of visits to a web page are from search engines.
O şirket sadece bir web sayfası koydu.
- That company just put up a web page.
Dave Bishop, an amateur astronomer, operates a supernova web page at www.rochesterastronomy.org/supernova.html, which lists new discoveries, including images.
... faster but get you all the bits from the web page that ...
... interstitial web page. ...