Gül yetiştirmekte iyiyim.
- I am good at raising roses.
Güller soldu ve Ania çok ağladı.
- Roses withered and Ania cried very much.
Bir şişe roze, lütfen.
- A bottle of rosé, please.
Bu olağanüstü bir roze şaraptır.
- This is an exceptional rosé wine.
Pembe ve gül benzer renklerdir.
- Pink and rose are similar colors.
Hayata pembe gözlüklerle bakıyor.
- She looks at the world through rose-colored glasses.