a very remote part

listen to the pronunciation of a very remote part
الإنجليزية - التركية

تعريف a very remote part في الإنجليزية التركية القاموس.

depth
{i} derinlik

Bence Dünya'nın derinliklerinde daha fazla altın olmalı. - I think there must be much gold in the depths of the Earth.

Kendimi okyanusun derinliklerine batırmak istiyorum, ki orada gözden kaybolup bir daha asla görünmeyeyim. - I want to submerge myself in the ocean depths, and to disappear there so as to never be seen again.

depth
derinliği

Nehrin derinliğini ölçtük. - We measured the depth of the river.

O ailesi için sevgisinin derinliğini gösteriyor. - That shows the depth of his love for his family.

depths
derinlikler

Bence Dünya'nın derinliklerinde daha fazla altın olmalı. - I think there must be much gold in the depths of the Earth.

Kendimi okyanusun derinliklerine batırmak istiyorum, ki orada gözden kaybolup bir daha asla görünmeyeyim. - I want to submerge myself in the ocean depths, and to disappear there so as to never be seen again.

depth
depth charge su altındaki herhangi bir hedefe özellikle denizaltılara atılan patlayıcı madde
depth
öz nüve depths of degradation
depth
{i} ahlâk azlığı
depth
depth of winter kışın ortası
depth
karakış
depth
kep
depth
{i} dip
depth
{i} derin yer
depth
{i} yoğunluk
depth
umman
depth
(Askeri) DERİNLİK: Bir düzlem, nokta veya cismin bir deniz göl veya nehir yüzeyi altındaki düşey mesafesi
depth
{i} bilinçaltı
depth
{i} en derin nokta
depth
depths denizin derinlikleri
depth
rezalet
الإنجليزية - الإنجليزية
depths
depth

In the depths of the night,.

a very remote part

    الواصلة

    a ve·ry re·mote part

    التركية النطق

    ı veri rimōt pärt

    النطق

    /ə ˈverē rēˈmōt ˈpärt/ /ə ˈvɛriː riːˈmoʊt ˈpɑːrt/
المفضلات