Sadece birkaç kişi beni anladı.
- Only a few people understood me.
Yalnızca birkaç kişi vaktinde geldi.
- Only a few people showed up on time.
Biz neredeyse bir kaçkez yakalandık.
- We almost got caught a few times.
Tom bir kaç kere başını salladı.
- Tom nodded his head a few times.
Teknik Oturum Gündeminde birkaç kişi daha sonra gün içindeki bazı oturumlara katılmak istediklerinden söz ettiler.
- A few people mentioned they would like to attend some sessions later in the day on the Technical Session Agenda.
Bazı insanlar bugün Neandertaller ve Denisovanlar gibi diğer türlerden birkaç gene sahiptir.
- Some people today have a few genes from other species, the Neanderthals and the Denisovans.
Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç.
- There are very few shops and the cinema is awful.
Çok az sayıda İngilizce kitabım var.
- I have very few books in English.
... very, very few African-American students, in some, there might have been no African-American ...
... But there were very few actual creative content creators back ...