Birisi duvarın arkasında duruyor.
- Someone is standing behind the wall.
Duvarda bir saat var.
- There is a clock on the wall.
Yanımda oturan adam tarafından cüzdanım soyuldu.
- I was robbed of my wallet by the man sitting next to me.
Lütfen masayı duvarın yanına koy.
- Please put the table next to the wall.
Bir sur, kentin antik bölümünü kuşatıyordu.
- A wall surrounded the ancient part of the city.
Eski şehir surlarla çevrilidir.
- The old city is surrounded by walls.