Gerçekler uzun yıllar boyunca açıklanmadı.
- The facts did not become public for many years.
Çok sayıda ekonomist, o gerçekten habersiz.
- Many economists are ignorant of that fact.
Olay onun dürüstlüğünü kanıtlıyor.
- The fact proves his honesty.
Bu olay hakkındaki gerçeği bilmek istiyor musun?
- Would you like to know the truth about this fact?
Bir kaynak olmadan olgusal ifadeler üretmeyin.
- Don't make factual statements without a source.
O kitap, olgusal hatalarla doludur.
- That book is full of factual errors.
Size gerçeklerle ilgili bilgi verdi mi?
- Did he acquaint you with the facts?
O fabrika, bilgisayar üretimi içindir.
- That factory is for the manufacture of computers.