Bitkiler olmasaydı, biz yaşayamazdık.
- If it were not for plants, we wouldn't be able to live.
Bitkilerinle konuşur musun?
- Do you talk to your plants?
The new guy turned out to be a plant.
Öncelikle bütün bu tohumları ekmek zorundayız.
- First of all, we have to plant all these seeds.
Annem bahçeye çiçek ekmekle meşgul.
- My mother is busy planting flowers in the garden.
Babası bir traktör sürücüsüydü ve annesi bir tekstil fabrikasında çalıştı.
- Her father was a tractor driver and her mother worked in a textile plant.
Ham petrol bu fabrikada arıtılır.
- Crude oil is refined at this plant.